Asya

İzmir’de Dini Binalar

Bu konu Asya tarafından 3 yıl önce açıldı ve Henüz Cevap Yok.
Asya
Asya
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 3 yıl önce
Konu Sayısı: 5005
Yanıt Sayısı: 0
19 Mayıs 2021, 10:21

İzmir’de Dini Binalar

qvze
Ali Ağa Camii: 1672’de Gediz Ali Ağa tarafından yaptırılmış olan cami, kare planlı ve sekiz köşeli ahşap sütunların üzerinde tek kubbelidir. Sütun başlıklarının altın yaldız süslemeleri ve kubbenin kalem işleri 19. yüzyıldandır.

Bergama Kilisesi (Bergama): İncil’de adı geçen yedi kiliseden kesin olarak yeri bilinen tek kilise olup, Bergamalılar tarafından "Kızıl Avlu" diye adlandırılan bazilika, "Serapien" (Serapis adlı tanrı için yapıldığından) ve "Ne yerde ne gökte" anlamı da taşımaktadır. Bergama Kilisesi İsa’dan sonra 313-500 yılları arasında önemli rol oynamıştır.

Bergama Ulu Camii: 1393 yılında Sultan Yıldırım Bayezit zamanında yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı yapı, 4 kalın ayak üzerine oturan üç kubbe ile örtülmüştür. Mihrapta, Selçuklu mimari düzeninde sülüs, girift yazılar ve geometrik bezemeler ve alçı kabartmalar dikkat çekicidir. Mermer minberi geometrik bezelidir.


—>: İzmir’de Dini Binalar

qvze
Beth İsrael Sinagogu: İzmir’in Karataş Semti’nde Sultan II. Abdulhamit’in fermanıyla 1905’te yaptırılmış olup, İzmir’in en büyük sinagogudur.

Birgi(Ödemiş): Ödemiş’e 9 km uzaklıktadır.Kent dokusunda Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin seçkin örnekleri bulunmakta olup Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır. İmam-ı Birgivi Türbesi ve Medresesi, Darül Hadis Medresesi, Güdük Minare Mescidi, Ulu Cami ve Aydınoğulları Türbesi burada bulunmaktadır.

Faik Paşa Camii: Basmane’nin güneyinde, Altınordu Mahallesi’ndedir. 16. yüzyılda Faik Paşa yaptırmıştır. 13 sütunlu ibadet mekânı ahşap çatı ile örtülüdür.

Hacı Hüseyin (Başdurak) Camii: Başdurak Semtinde yer alan yapı, 17.yüzyıla tarihlenmektedir. Ana mekân, sekizgen kasnağa oturmuş büyük bir kubbe ile örtülüdür. Mihrabı çini panolarla kaplıdır. Bütün başlıkları altın olup, pencereler vitraylıdır.

Hatuniye Camii: Anafartalar Caddesi’nde 17. yüzyıla tarihlenen yapının Yusuf Çavuş oğlu Ahmet Ağa’nın annesi Tayyibe Hatun’un yaptırdığı bilinmektedir. Caminin ilk bölümünde ana mekânı örten kubbe 12 köşeli kasnağa oturmaktadır. Sonradan camiye bir bölüm daha eklenmiş, kemerlerle ana mekâna bağlanmıştır.

Hisar Cami (Merkez): Kemeraltı-Hisarönü meydanının ortasında 1592 yılında inşa edilen cami, İzmir’in en büyük camisidir. Tek katlı, anıtsalcamilerdendir. Kesme taşlardan yaptırılmıştır. Ortasında büyük hacimli bir kubbesi, etrafında küçük kubbeler vardır.

Caminini içi Osmanlı sanatının en güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır.

Hisar Camii: Bugünkü Kemeraltı iş merkezinde, Hisarönü mevkiinde bulunmaktadır. 1592 yılında Yakup Bey tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilen cami, İzmir’in en gösterişli camilerinden biridir. İç mekân Osmanlı süsleme sanatının en güzel örneklerinden birini sergilemektedir. Ahşap minberi sedef kakmalıdır.

Karataş Beth İsrael Sinagogu (Merkez): Mithat Paşa Bulvarında olan Sinagog geçen yy. sonlarına özgü Viktorya stili mimarisi ile düğün törenlerine sahne olmaktadır.


—>: İzmir’de Dini Binalar

qvze
Kemeraltı Camii: Anafartalar Caddesi’nde, 1671 yılında Yusuf Çamazade Ahmed Ağa tarafından yaptırılmıştır. Tek kubbeli yapının duvarları taştandır. Minaresi tek şerefelidir.


qvze
Kestane Pazarı Camii: İzmir’de Kestane Pazarı adıyla anılan çarşıdaki yapı, 1663 yılında Eminoğlu Hacı Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. İki katlı caminin alt katında dükkanlar, depolar vardır. Büyük kubbe dört sütuna oturtulmuştur. Köşelerinde küçük kubbeler vardır.

Konak (Yalı) Camii: Konak Meydanı’nda bulunan yapı, 1754 yılında Mehmet Paşa’nın kızı Ayşe tarafından yaptırılmıştır. Klasik Osmanlı mimarisi üslubunda, sekizgen planlı, üstü kubbeli bir yapıdır. Taş ve tuğla karışımı duvarlarda pencerelerin çevresi çinilerle süslenmiştir. Kesme taştan tek şerefeli minarenin petek kısmında firuze çiniler bulunmaktadır.

Kurşunlu Camii: Namazgâh Meydanı’nda, kentin en eski camilerindendir. Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Ana mekânın çatısı ahşap olup, kiremitle örtülüdür. Ahşap oyma minberi sedef kakma çiçeklerle bezelidir. Mihrap nişi kalem işiyle süslüdür.

Medreseler: Osmanlı döneminde İzmir’deki eğitim ve kültür düzeyinin anlaşılması açısından medreseler önem taşımaktadır. Yazılı kaynaklarda İzmir’de 40’a yakın medresenin varlığından söz edilmektedir. En eskileri 16. yüzyıl başlarına tarihlenen medreselerin başlıcaları; Salepçizade Hacı Ahmet Efendi, Yalı, Hatuniye, Çorakkapı, Katipzade Medreseleri olarak sıralanabilir.

Mehmed Bey Türbesi: Ödemiş’de Ulu Cami’nin kuzeybatısındadır. 1333 yılında Aydınoğlu Mehmed Bey ile üç oğlu için yaptırılmıştır. Kare plan üzerine sekizgen bir yapıdır. Pencere köşelerinde firuze ve lacivert çinilerden yıldız biçiminde süsler vardır. Kubbenin iç kısmında mozaik çiniden yuvarlak bir madalyon görülmektedir.

Meryem Ana Evi (Selçuk): Selçuk’a dokuz kilometre uzaklıkta, 420 m yükseklikteki Bülbül Dağı üzerinde Hıristiyanlarca "Panaya Kapulu" olarak da adlandırılan kutsal yerin M.S. IV. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Bir ocağı andıran mihrap kısmında Hz. İsa’nın altın kalbi temsil edilmektedir. Hz. İsa’nın yakalanıp çarmıha gerilişinden kısa bir süre önce annesini, arkadaşı ve havarisi olan St. Jean’a teslim etmiştir. St. Jean, Hz. İsa’nın çarmıha gerilişinden sonra Meryem Ananın Kudüs’te kalmasını sakıncalı bulduğundan onu yanına alarak Kudüs’ten kaçırmış ve buraya getirmiştir. Bu söylentiler efsanelerle karışsa da gerçeklik taşıdığını kanıtlayacak göstergeler bulunmaktadır. Hıristiyanlık dinini yaymak gibi kutsal bir görevi de üstlenmiş olan St. Jean, çağın en büyük kenti durumundaki Efes’i kendine hedef seçmiş, Hz. Meryem’i putperestlerin diyarına sokmak istemediğinden onu Bülbül Dağı eteklerinde sık ağaçlarla kaplı bir köşede yaptığı kulübede gizlemiştir. St. Jean’ın her gün gizli gizli onu ziyarete gitti

ği ve yiyecek içecek götürerek yokladığı bilinmektedir.Hz. Meryem’in tam 101 yaşına kadar Bülbül Dağındaki bu yerde yaşadığı ve burada öldüğü bilinir. St. Jean Meryem Anayı yine bu dağda kendisinden başka hiç kimsenin bilmediği bir yere gömmüştür. Hıristiyanlığın yayılmasından sonra Hz. Meryem’in bulunduğu yere Hıristiyanlarca "Haç" şeklinde bir kilise inşa edilmiştir.

Bu ev papalık tarafından 1967 yılında Hıristiyanlığın kutsal bir yeri ilan edilmiştir. Burada 15 Ağustosu izleyen ilk pazar günü ayin yapılır ve gelenler hacı olurlar.

Meryem Ana Evi: Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesinden sonra, havarilerinden St. John‘ın Meryem Ana’yı Efes’e getirdiği kabul edilmektedir. Meryem Ana adına Bülbül Dağı üzerinde yer alan Meryem Ana Evi’nin 4. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Haç planlı ve kubbeli olan bu yapıda giriş, apsisin bulunduğu salona açılır. Apsis’te Meryem Ana heykeli, apsisin iki yanında mutfak ve yatak odası bulunur. 1957 yılında Papalık tarafından onaylanan Meryem Ana evi, hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından çok sık ziyaret edilen bir yerdir. Bu mekânda, her yıl 15 Ağustos’ta Meryem Ana’yı anma ayinleri düzenlenmektedir.

Salepçioğlu Camii: 1906 yılında Salepçizade Hacı Mehmet Efendi tarafından yaptırılan cami, tek kubbeli olup, iki katlıdır. Dış duvarları mermer ve yeşil taşlarla örülmüştür.

Selçuk İsa Bey Camii: Selçuk’ta, Ayasuluk Tepesi’nin yamacında 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı yapının, üç yanı revaklı avlusu bulunmaktadır. Ana mekân iki dizi halinde 4 sütunla bölünmüş ve mihrapla girişin üstündeki bölüm iki kubbe ile örtülmüştür. Mihrap üzerine rastlayan kubbenin başlangıcı levhalarla süslenmiştir. Kemeri taşıyan başlıklar Selçuklu taş işçiliğinin özgün örneklerindendir. Pencerelerin her biri ayrı desendeki taş işlemelerin güzelliği ile dikkati çekmektedir.


qvze
St. Jean Bazilikası (Selçuk): Bizans İmparatoru Jüstinyen’in M.S. VI. yüzyılda St. Jean adına yaptırdığı bazilika, Ayasuluk tepesinde yer almaktadır. Bazilikanın ortasında, kubbenin altında ve zemin seviyesinin de altında olan St. Jean’ın mezarının doğu tarafında rahiplerin oturdukları kısımlar bulunur. Bu yapılar kiliseden yarım daire biçiminde ayrılır. Mezar alanının kuzeyinde aziz resimlerinden oluşan fresklerin bulunduğu kilisenin restore edilen sütun başlıkları üzerinde İmparator Jüstinyen ile karısı Theodora’nın monogramları vardır.

St. John Bazilikas: M.S. 2. yüzyıla kadar uzanan bir Hıristiyan geleneğine göre, St. John öldüğünde bu tepeye gömülmüştür. Kutsal sayılan mezarın bulunduğu yere, M.S. 4. yüzyılda, çatısı ahşap olan bir kilise yapılmış, Bizans İmparatoru Iustinianus tarafından M.S. 6. yüzyılda kubbeli bir bazilika inşa edilmiştir. Üç nefli, haç planlı, kubbeli yapının batısında atrium ( sütunlu avlu) yer almaktadır. Ortadaki kubbeli bölümün altında St. Jean’ın mezarı olduğu bilinmektedir. St. Jean’ın mezarının kuzeyindeki küçük şapelin duvarları aziz resimlerinden oluşan fresklerle süslüdür. İmparator Iustinianus ve eşi Theodora’nın monogramlarını taşıyan sütunlar bulunmuştur.

St. Polycarp Kilisesi: Kanuni Sultan Süleyman’ın izniyle 1625 yılında inşa edilen St. Polycarp Kilisesi, İzmir’in halen kullanılmakta olan en eski kilisesidir. İncil’de bahsedilen yedi kiliseden biri olan İzmir kilisesine ait kalıntıların İki Çeşmelik’teki St. Polycarp Kilisesi’nin yerinde olduğu sanılmaktadır.

Sultan Şah Türbesi: Ödemiş ilçesi merkezinde, Ulu Cami’nin güneyindedir. Aydınoğlu Mehmed Bey’in kız kardeşi Sultan Şah için 1310’da yaptırılan türbe, altıgen planlı olup, kubbeyle örtülüdür.

Süleyman Şah Türbesi: Tire ilçesi merkezinde yer almaktadır. Aydınoğlu Süleyman Şah için 1349’da, mermer ve taştan yaptırılan türbe kare planlı olup, kubbeyle örtülüdür.

Çorakkapı Camii: Basmahane’de Gar karşısındadır. 1747 yılında yaptırılmıştır. Ana mekân, sekizgen kasnağa oturan tek kubbe ile örtülüdür. Yanlarda üçer kubbeli mekânlarla genişletilmiştir. Minberi mermer, minaresi kesme taştandır.

Ödemiş Ulu Camii: 1312 yılında Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. Kare planlı ve beş sahınlı yapı, sekiz sütunun taşıdığı ahşap bir çatı ile örtülü olup, mihrap önünde küçük bir kubbe bulunmaktadır. Minaresi, firuze sırlı tuğlaların baklava biçiminde dizilmesiyle süslenmiştir. Firuze ve koyu mor renkli geometrik yıldız ve geçmelerden oluşan mozaik çinili mihrabı, rumilerle çevrilidir. Ahşap minberi çivisiz geçmeli (kündekari) teknikle yapılmıştır.

İki Çeşmelik Camii: İkiçeşmelik semtinde, 1893’e tarihlenen caminin ana mekânı, iki ayak ve dört sütuna dayanan kubbe ile örtülüdür. Kubbe, kalem işiyle bezelidir. Doğusunda küçük bir avlu bulunmaktadır.

İssa Bey Cami (Selçuk): Ayasuluk tepesinde St. Jean Bazilikası’nın batı yamacında bulunan cami, bir Selçuklu eseridir. 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır.

Yalnız beylikler için değil Batı Anadolu ve XIV. yy. içinde önemli yenilikler taşıyan bu plan, Anadolu Türk mimarisinde de ender görülen uygulamalardan biridir. Cami, Selçuklu camileri ile Osmanlı camileri arasında geçiş dönemi eseridir.

İzmir Kilisesi (Merkez): İncil’de adı geçen yedi kilisenin ikincisi olan İzmir Kilisesi’nin "Takip edilen" ve "Sadık ol" anlamına geldiği söylenir. İzmir kilisesinin önemli olduğu çağ, M.S. II. ve III. yüzyıllardır. Bu kilisenin kalıntılarının, Çeşmelik semtinde St. Polikarp kilisesinin yerinde olduğu bazı arkeologlar ve Hıristiyan din yazarlarınca belirtilmektedir.

Şadırvan Camii: Çarşı içinde bulunan camiye yanında bulunan şadırvan nedeniyle bu isim verilmiştir. 16. yüzyılda yaptırılan cami 1815’te büyük ölçüde onarılmıştır. Ana mekân on sütuna dayanan kubbeyle örtülüdür. Kubbenin iç kısmındaki kalem işi süslemeler dikkat çekicidir. Batıda bulunan kitaplık cami ile içten bağlantılıdır. Kesme taştan minaresi tek şerefelidir.

Konuya Bir Cevap Yazın

  • 14 Kayıtlı Üye
  • 66282 Konu
  • 160 Cevap
  • Son Üye: aile