admin

İnsan Onuru İle İlgili Kompozisyon

Bu konu admin tarafından 3 yıl önce açıldı ve Henüz Cevap Yok.
admin
admin
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 3 yıl önce
Konu Sayısı: 12501
Yanıt Sayısı: 0
22 Mayıs 2021, 7:46

İnsan Onuru İle İlgili Kompozisyon

Kayıtsız Üye
insan onuru ile ilgili kompozisyon örneği lazım


Cevap: İnsan Onuru İle İlgili Kompozisyon

Deli Sevdam
İnsan Onuru İle İlgili Kompozisyon

İnsan Onuru Kavramı

İslam düşüncesinde insan, onurunu ilahi vahiyle ve bu vahyin en son hitabı olan Kur’an’la birlikte elde etmiştir (Alak, 96/1-5). Modern zamanlarda ise, özellikle de ikinci dünya savaşından sonra gündemde yerini alan bir kavram haline gelmiştir. Bu dönemde insan onuru ve haklarının kapsamı, tasnifi ve sınırlandırılması gibi konular, yoğun tartışmalar ve uzun süren mücadelelerin sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu hakların temel amacı, insan onurunun korunmasıdır.

Sözlük anlamı itibariyle onur, birbiriyle ilişkili iki anlam-da kullanılmaktadır. Birinci anlamda onur, insanın kendisi-ne duyduğu öz saygı, izzetinefis anlamındadır. İkinci anlamda ise, bir insana başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değere, gurura ve şerefe vurgu yapar. Aslında her iki anlamda da onur, insanın, duyan, düşünen ve özgür bir varlık olarak taşıdığı değeri, şeref, haysiyet ve itibarı ifade etmektedir.

Onur, felsefi bir terim olarak insanın, duyan, düşünen ve özgür bir varlık olarak taşıdığı değer, insan olarak insanın değeri anlamına gelmektedir. Onurun kibir ve gurur mana-ları da vardır. Fakat biz bu anlamları değil de daha ziyade yaygın olarak kullanılan şeref ve haysiyet manalarını dikkate alacağız. Onursuz kelimesi ise, haysiyetsiz, vakarsız ve şerefsiz anlamlarına gelmektedir. Bu tanımlarda dikkatimizi çeken husus, bir varlık olarak insan ve onun değeridir.

Kuşkusuz insanın değeri denilirken kastedilen, insanın diğer canlılar arasındaki yeri ve ona bu yeri sağlayan yani onu diğer canlılardan ayıran temel özelliklerdir. İnsan, diğer canlılardan farklı olarak, bir takım psikolojik, sosyal, akli ve ahlaki niteliklere sahiptir. Bu nitelikler, insana kişilik değeri katan ve onu bağımsız kılan özelliklerdir.

İnsan onuru denildiği zaman, bir varlık olarak insanın en yüksek akli ve ahlaki değerlere, dokunulmaz, kaybedilmez bir biçimde sahip olması demektir. Bu bağlamda insan onu-ru, insanın özü, şerefi, haysiyeti, öz değeri ve doğasıdır. Bu, insanın, başka bir gerekçeye ihtiyaç olmaksızın, sırf insan olması sebebiyle kendisine saygı duyulması gereken bir canlı olarak kabul edilmesi demektir. İnsanın sahip olduğu yetenekler, onu maddi ve manevi açıdan kendine özgü bir değer sahibi kılar. İnsan onuru, insanın üstünlüğünün, varlık nedeninin temelini oluşturur. İnsanın, insan olmasının anlamı ve amacı, insanın şeref ve haysiyetiyle açıklanabilir. İnsan, onurunu, değerini, şeref ve haysiyetini bir başka ifadeyle yüceliğini, doğuştan yani Allah’ın bir armağanı olarak kazanmıştır. Bu yüzden onur, şeref ve değer, vazgeçilmez ve devredilemez bir niteliğe sahiptir. İnsanın öz değerini ifade eden insan onuru, bütün hak ve özgürlüklerin temeli sayılır.
İnsan hak ve özgürlüklerinin temeli olarak insan onuru, her durum ve koşulda mutlak olarak korunması ve saygı gösterilmesi gereken bir değerdir. İnsan onuru, insana özgü temel bir değerdir. Çünkü insan onuruyla doğar. İnsan onurunun hukuk ve kültür değeri olduğu bir ülkede, Cumhurbaşkanının onuru ne ise yeni doğan bir saatlik çocuğun onu-ru da odur. Hayata adımınızı atarken onunla beraber doğar-sınız. İnsan onuru, din, dil, ırk ayrımının üstünde muhteşem bir hadisedir.

İnsan onurunu şöyle de tarif edebiliriz: İnsanın ana hak-larına, şahsın haysiyet ve değerine, erkek ve kadınlar için olduğu gibi büyük ve küçük milletler için de hak eşitliğini kabul edip uygulamaktır. Bu tanıma dikkat ettiğimizde şu husus karşımıza çıkmaktadır: İnsan onuru, hem insan hakla-rını ve hem de insanın şeref ve haysiyetini ifade etmektedir.

Kur’ân-ı Ke¬rim’in, temel isimlerinden biri de Furkan’dır. Furkan, söz ve davranışlardan hangilerinin iyi veya kötü olduğunu belirten değerler ölçüsünü belirleyen kitap anlamına gelmektedir. Bu anlamda Kur’ân’ın ihtiva ettiği mesa-jın, modern dünya için vazgeçilmez olduğunu ispat etmenin bir yolu da, günümüz mükemmellik ölçüleri olan değerleri ve idealleri birer birer ele almaktır. Bu değerler, sağduyusunu yitirmemiş çağdaş insanlığın aydın kesimi tarafından kabul edilmiş ve desteklenmiştir. Bu değerlerin kaynağı, hiç şüphesiz ilahi vahiydir. Nitekim, önyargılardan uzak bir gözle bakıldığında, Kur’an’ın insan hak ve onuruyla ilgili ilkelerine bugünün modern, medeni insanının algı seviyesi-nin hala ulaşamadığını görmekteyiz.

Şayet bu yüzyılda, aydın kimselerin fikir bir¬liği içinde benimsedikleri değerleri sıralayacak olsaydık şunları söyle-yebilirdik: Eşitlik ve insanların kardeşliği, eğitim ve bilime verilen değer, dînî müsamahanın uygulanması, kadının insan değeri ve erkekle olan kişisel eşitliği, her türlü sömürü ve köleliğin ortadan kal¬dırılması, emeğin değeri, insanlığın aynı kaynaktan geldiği, ırk ve renk ayrımının olmaması ve adaletin evrensel bir değer olduğu… Günümüz insanının bu asil gayretleri¬ni oluşturan bu maddelerin her biri, Kur’ân’ın çeşitli emir ve öğütlerîyle ondört asır önce tam anlamıyla açıklanmış ve İslâm Peygamberi ve arkadaşlarının yaşamış olduğu hayat ile de örneklendirilmiştir.


Konuya Bir Cevap Yazın

  • 14 Kayıtlı Üye
  • 66282 Konu
  • 160 Cevap
  • Son Üye: aile