Azize

Orucu Kimler Tutar

Bu konu Azize tarafından 3 yıl önce açıldı ve Henüz Cevap Yok.
Azize
Azize
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 3 yıl önce
Konu Sayısı: 8698
Yanıt Sayısı: 0
20 Mayıs 2021, 11:09

Orucu Kimler Tutar

Hayat…
Orucu Kimler Tutar
Bir kimseye orucun farz olması için kendisinde şu üç şartın bulunması gerekir:
1. Müslüman olmak.
2. Akıllı olmak.
3. Erginlik çağına gelmiş bulunmak.
Bu şartları taşımayanlara oruç tutmak farz değildir. Ancak erginlik çağına gelmeyen çocukları, bünyelerine zarar vermeyecek şekilde oruç tutmaya alıştırmak uygun olur.
Orucun Edasının Şartları
Orucun farz olması için gerekli olan şartlardan başka oruç ibadetinin yerine getirilebilmesi için de bazı şartların bulunması lâzımdır. Bunlar:
1. Sağlıklı olmak.
2. Mukim olmak (yani misafir olmamak).
Oruç tutamayacak kadar hasta olanlarla, dinî ölçülere göre yolcu olanlar oruçlarını erteleyebilirler. Hastalar iyileşince, yolcular da ikamet ettikleri yere dönünce tutamadıkları günler sayısınca oruçlarını tutarlar.
Orucun Sıhhatinin Şartları
Oruç tutma şartlarını taşıyan bir kimsenin tutacağı orucun sahih, yani geçerli olabilmesinin şartları da şunlardır:
1. Oruç tutmaya niyet etmek.
2. İmsaktan iftara kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak.
3. Kadınların ayhali ve lohusa halinde bulunmaması.
Ayhali ve lohusa olan kadınlar, bu hallerinin devam ettiği günlerde oruç tutamaz, namaz kılamazlar. Bu haller sona erince tutamadıkları günlerin oruçlarını kaza ederler. Fakat kılamadıkları namazları kaza etmezler.
Oruç Çeşitleri
Beş çeşit oruç vardır:
1- Farz Olan Oruçlar: Ramazan ayında oruç tutmak, Ramazanda tutulamayan orucu başka günlerde kaza etmek ve keffaret oruçları da farzdır.
2- Vacip Olan oruçlar: Adak oruçları ile, bozulan nafile oruçları kaza etmek vaciptir.
3- Sünnet Olan Oruçlar: Muharrem ayının dokuzuncu gününü onuncu günü ile veya onuncu gününü onbirinci günü ile birlikte oruç tutmak sünnettir.
4- Müstehab Olan Oruçlar: Kamerî ayların onüç, ondört ve onbeşinci günleri ile haftanın Pazartesi ve Perşembe günleri ve Ramazandan sonra Şevval ayında altı gün oruç tutmak müstehabdır.
5- Mekruh Olan Oruçlar:
Mekruh olan oruçlar iki kısımdır:
a) Tenzihen Mekruh Olan Oruçlar: Muharrem ayının sadece onuncu günü ile yalnız cuma ve yalnız cumartesi günlerinde oruç tutmak, akşamdan iftar etmiyerek bir günün orucunu ertesi güne birleştirmek mekruh olduğu gibi, kişiyi zayıf düşürmesi ve orucu âdet haline getireceği için senenin tamamını oruç tutmak da mekruhtur.
Peygamberimiz, belirli zamanlarda tutulması emir ve tavsiye edilen oruçlar dışında sürekli olarak her gün oruç tutulmasını uygun görmemiştir.
Ashab-ı Kiram’dan Selman-ı Farisî Ebu’d-Derdâ’yı ziyarete gitti ve bulamadı. Eşini eski elbise içinde perişan bir durumda görünce:
– Bu ne haldir? diye sordu. Kadın:
Kardeşin Ebu’d-Derdâ’nın dünya ile işi yok ki, "gündüz oruç tutar, gece namaz kılar" diye yakındı. Bu sırada kocası Ebu’d-Derdâ da geldi. Selman’ı selâmladı ve onun için yemek hazırlayıp önüne getirdi. Selman ona:
– Haydi sen de ye! dedi. Ebu’d-Derdâ:
– Ben oruçluyum, deyince, Selman:
– Vallahi sen yemeyince ben de yemem dedi. Bunun üzerine o da, orucunu bozup misafiri ile yedi. (38) Gece olunca Ebu’d-Derdâ gecenin ilk saatlerinde namaza kalkmak istedi. Selman:
– Uyu; diye ona engel oldu. Ebu’d-Derdâ da uyudu. Sonra tekrar kalkmak isteyince yine Selman:
– Uyu! diyerek, ona engel oldu.
Gecenin geç vaktinde, Selman:
– Şimdi kalk! dedi ve ikisi de kalkıp abdest aldılar ve namaz kıldılar. Namazdan sonra Selman Ebu’d-Derdâ’ya:
– Kardeşim! Şüphesiz senin üzerinde Rabbının hakkı vardır.
– Kendinin de hakkı vardır.
– Ailenin de hakkı vardır.
Binaenaleyh, her hak sahibine hakkını vermelisin, dedi.
Sonra Ebu’d-Derdâ Peygamberimizin huzuruna gelip olanları anlatınca, Peygamber Efendimiz:
Selman doğru söylemiştir, buyurdu. (39)
Görülüyor ki bir müslüman’ın, yapmakla yükümlü bulunduğundan fazla olarak kendisini tamamen ibadete vererek vücudunu zayıf düşürmesi, dünya ile ilgisini kesmesi ve ailesini ihmal etmesi doğru değildir.
b) Tahrimen Mekruh Olan Oruçlar: Ramazan bayramının birinci günü ile kurban bayramının dört günü oruç tutmak tahrimen mekruhtur.
Bu günler, Allah’ın kullarına birer ziyafet günleridir. Oruç tutarak Allah’ın ziyafetinden kaçmak doğru değildir.
Oruca Ne Zaman ve Nasıl Niyet Edilir?
Orucun önemli bir şartı da niyettir. Niyetsiz oruç sahih değildir. Bu sebeple; niyetin ne zaman ve nasıl yapılacağının bilinmesi gerekir.
Niyet zamanı itibariyle oruçlar ikiye ayrılır:
1- Akşamdan itibaren gündüz kuşluk vaktine kadar niyet edilebilen oruçlar;
Bunlar, Ramazan ayında tutulan, belirli günlerde tutulması adanan oruçlar ile nafile olarak tutulan oruçlardır.
Bu oruçlara geceleyin imsak vaktinden önce niyet edilebileceği gibi gündüz kuşluk vaktine kadar da niyet edilebilir, gece niyet etmek daha faziletlidir.
Gündüz oruca niyetin caiz olması, imsaktan sonra birşey yemeyip içmemeye ve orucu bozan bir iş yapmamaya bağlıdır. Eğer oruca aykırı bir şey yapılmış ise gündüz niyet caiz olmaz.
2- İmsak vaktinden önce geceleyin niyet edilmesi gereken oruçlar:
Bunlar da; Ramazanda tutulamayıp başka zamanda kaza edilen Ramazan orucu ile her çeşit keffaret oruçları, başlanıp ta bozulan nafile oruçların kazası ve mutlak olarak adanan (zamanı belirlenmeyen) oruçlardır.
Bu oruçlar için belirlenen bir vakit olmadığından bunlar için imsaktan önce geceleyin niyet etmek lâzımdır. Bu oruçlara tan yeri ağardıktan yani imsak vakti geçtikten sonra niyet edilmez.
Ramazan orucuna akşamdan itibaren kuşluk vaktine kadar niyet edilebilir. Şöyle ki;
Normal olarak oruca sahur yemeğini yedikten sonra niyet edilir. Ancak sahurda uyanamayıp yeme içme zamanının bittiği imsak vaktinden sonra kalkan bir kimse, güneş doğmuş olsa bile, kuşluk vaktine kadar o günün orucuna niyet edebilir. Yeter ki, imsak vaktinden sonra orucu bozacak bir şey yapmasın.
Sahura kalkmak istemeyen bir kimse akşamdan sonra yarının orucuna niyet edebilir, geceleyin kalkıp tekrar niyet etmesi gerekmez.
Niyet esasen kalb ile olur. Yani geceleyin, yarın oruç tutacağını kalbinden geçiren kimse niyet etmiş demektir. Oruç tutmak düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimsenin bu düşüncesi de niyettir. Oruca kalb ile niyet etmek yeterlidir. Ancak kalb ile yapılan bu niyeti dil ile söylemek daha iyidir. Bu sebeple, oruç tutacak olan kimse, hem içinden niyet etmeli, hem de dili ile:
"Niyet ettim Ramazan-ı şerifin yarınki orucuna" diye söylemelidir. Her günün orucuna ayrı niyet etmek lâzımdır. Oruçluya Müstehap Olan Şeyler
1. Sahura kalkmak.
2. Sahur yemeğini biraz geç yemek. Yemeği şüpheli bir vakte kadar geciktirmek ise mekruhtur.
3. Güneş battığı iyice anlaşıldıktan sonra iftarda acele etmek. İftarı namazdan önce yapmak da müstehaptır. İftarda şu duayı okumak sünnettir:
"Allahümme leke sumtu ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkıke eftartü ve savme’l-Ğadi min şehri Ramazane neveytü, feğfirlî mâ kaddemtü ve mâ ahhartü."
Anlamı: "Allah’ım! Senin rızan için oruç tuttum, sana inandım ve sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açtım ve Ramazan ayının yarınki orucuna da niyet ettim. Benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla!"

Konuya Bir Cevap Yazın

  • 14 Kayıtlı Üye
  • 66282 Konu
  • 160 Cevap
  • Son Üye: aile