memoli

Atatürk’ün Gizemi / Annesinin Ölümünü Bilmesi

Bu konu memoli tarafından 3 yıl önce açıldı ve Henüz Cevap Yok.
memoli
memoli
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 3 yıl önce
Konu Sayısı: 10876
Yanıt Sayısı: 0
21 Mayıs 2021, 8:39

Atatürk’ün Gizemi / Annesinin Ölümünü Bilmesi

Jelibon
Atatürk’ün Gizemi / Annesinin Ölümünü Bilmesi

Latife hanım İzmir’de Uşşakizadeler’in köşkünde kalıyordu. Hastalığına iyi gelsin diye Zübeyde hanım İstanbul’dan oraya gitmişti. Ancak ne var ki, rahatsızlığı artan Zübeyde hanım Uşşakizadeler’in evinde oğluna hasret vefat eder. Latife hanım ve Yaveri Salih Bey; Paşa’ya annesinin ölümünü nasıl bildireceklerini kara kara düşünmekteydiler. Çünkü O’nun dünyada en sevdiği insan olan annesinin ölümünden büyük bir üzüntü duyacağını bilmekteydiler…

Annesinin ölümünden habersiz olan Mustafa Kemal, aynı saatlerde trenle çıktığı Yurt gezisinde uyumaktaydı. Gecenin ilerleyen saatlerinde gördüğü kabus gibi rüya yüzünden kan ter içinde uyanır… Bir sigara yakar ve zile basarak kompartımanındaki hizmetine bakan Ali Çavuş’u çağırıp: "Gördüğüm rüya canımı sıktı…" der.

Ali Çavuş: "Hayırdır Paşam" deyince Atatürk de rüyasını anlatır: "Pek hayır olacağa benzemiyor… Kırlık bir yerdeymisiz. Her taraf yeşillik. Birden bire bir sel geliyor, annemi alıp götürüyor. Endişe ediyorum. Yaverlere söyle, İzmir’e telgraf çekip annemin sağlık durumunu sorsunlar…"

… Ve acı haber, kısa bir süre sonra Yaver Salih’in yolladığı şifreli telgraf ile gelir. Atatürk telgrafın şifreli olduğunu derhal anlayarak: "Annem öldü değil mi?" Ali Çavuş üzgün bir şekilde telgrafı uzatır: "Başınız sağ olsun Paşam."

Gözleri yaşla dolan Atatürk: "Bana malum oldu… Bana malum oldu… Bunun kabusunu gördüm ben… Anam… Zavallı çilekeş anam… Benim anam öldü başka analar sağ olsun…" diyerek koltuğuna çöker.

Ne yazık ki annesinin cenaze törenine katılamaz ve Yurt gezisini kesmeden, içi kan ağlayarak vatan hizmeti için yoluna devam eder…

Konuya Bir Cevap Yazın

  • 14 Kayıtlı Üye
  • 66282 Konu
  • 160 Cevap
  • Son Üye: aile