Hayat…
Hedefle İstek ve Hayali Ayıran İnce Nokta
hedefi belirlemek – hedef hayal etmek – yeteneğine göre hedef belirlemek
Çoğu öğrenci bir hedefi olduğundan bahseder. Ancak onlara hedeflerinin ne olduğu ve size nasıl motivasyon kazandırdığı sorulduğunda şaşırıp kalmaktadır. Bir üniversiteyi kazanmayı istemek hedef değildir. “Hedef”i istek ve hayalden ayıran bazı özellikleri vardır.
Doğru hedefi belirleyip belirlemediğinizi belirlediğinizin hedefin sizi başarıya götürüp götürmeyeceğini anlayabilmeniz için “hedef”inizin aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekmektedir.
Belirlediğiniz hedef ne ulaşılamayacak kadar uzakta olmalı nede hemen ulaşacağınız kadar yakında olmalıdır. Hedef istemeyerek de olsa yapmanız gerekeni yaptığınızda ulaşabileceğiniz bir mesafede olmalıdır.
Bazı öğrenciler ulaşamayacakları hedefleri kendilerine belirledikleri için umutsuzluk tuzağına düşebilmektedir. Örneğin; sözel bölümde okuyan bir öğrencinin kendine hedef olarak sayısal bir bölümü tercih etmesi gibi.
Hedef yolunda karşınıza nelerin çıkabileceğini düşünmeden önce; kendinizi yapabileceklerinizi kapasitenizi öğrenin.
Hedefleriniz sizi yüreklendirecek harekete geçirecek motivasyon sağlayacak güçte olmalıdır. Eğer hedefiniz sizi harekete geçirmiyor motive etmiyorsa bilin ki yanlış hedefin peşindesiniz. Ayrıca bu sizin için hedef değil istek veya hayaldir.
Hedefiniz varsa çalışmaktan koşturmaktan hareket etmekten yorulmazsınız ve asla bıkkınlık hissi yaşamazsınız.
Hedefler sizin bütün duygularınızı dolayısıyla davranışlarınızı başarı yönünde etkileyebilecek sınırsız bir güç kaynağıdır.
Hedefinizin gerçekleşeceği bir zaman dilimi belirlemelisiniz. Ben günde iki saat ders çalışmalıyım yerine ben Pazartesi Cuma günleri 16.00–18.00 saatleri arasında matematik dersine çalışacağım hedefi daha çok gerçekleşecek düzeydedir.
Ulaşılan her ana hedeften sonra yeni bir hedef belirlemelisiniz. Hedefiniz olmazsa hayat sizin için daha az anlamlı olacaktır. Apollo astronotlarının en büyük hedefi aya çıkmaktı.
Bunu başardıktan sonra yeni hedefler belirleyemedikleri için depresyona yakalanmışlar ve mutsuzluk girdabına girmişlerdir. Emekli olduktan sonra daha mutsuz olan insanlar aramızda dolaşmaktadır. Dikkatli bakarsanız onların mutsuz olmalarının nedeninin yapacak ve ulaşacak bir hedeflerinin olmamaları olduğunu görürsünüz.