Hayat…
Allah’ın Bize Verdiği Nimetlere Şükretmek
şükretmek nedir – şükretmenin önemi
Allah’ın Bize Verdiği Nimetlere Gerektiği Gibi Şükrediyor Musunuz?
Hiç şüphesiz, rızık (nimet) veren O, metin kuvvet sahibi olan Allah’tır. (Zariyat Suresi, 58)
Allah sonsuz merhamet sahibidir. Bizler, Allah’ın verdiği nimetlerle hayatımızı devam ettirebiliriz. Bizim için faydalı tüm bitkileri toprağın altında Allah filizlendirir. Toprağı insanlar ekip biçmeden bile toprak bize yemyeşil ürünler ve başaklar verir. İçinden sarı, kırmızı, yeşil, turuncu renklerde ve birbirinden lezzetli meyveler ve sebzeler çıkar.
Allah, yerin altındaki kimi zaman 4500 santigrat derece sıcaklıktaki ateş kütlesini toprakla örter.
Gökyüzünden tonlarca berrak su indirir.
Masmavi denizlerin içi ise binlerce çeşit canlıyla doludur.
Allah, her an yaşamamız için mutlaka gereken oksijeni yaratır.
Allah’ın bizim için yarattığı nimetleri saymakla bitiremeyiz. Allah bu gerçeği Kuran’da şöyle bildirir:
Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz… (İbrahim Suresi, 34)
Ayette bildirildiği gibi ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere türlü nimetleri bize Allah’ın verdiğini unutmamalıyız. Her zaman Allah’ı hatırlamalı, O’na şükretmeli, yani O’na teşekkür etmeliyiz.
Sakın Unutmayın
Sevgili Çocuklar,
Sizi, yakınlarınızı ve çevrenizdeki tüm canlıları Allah’ın yarattığını sakın unutmayın…
Peygamberimiz Hz. Muhammed(sav)
Allah’ın insanlara gönderdiği son peygamber, Hz. Muhammed (sav)’dir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), günümüzden yaklaşık 1400 yıl önce yaşamıştır. Bu yüzden sevgili Peygamberimiz (sav) hakkında birçok bilgiye sahibiz. Peygamber Efendimiz, içinde yaşadığı topluma Allah’ın Kuran’da bildirdiği gerçekleri anlatmıştır. Onları Allah’a ibadet ve dua etmeye, Allah’ın bizlerden istediği güzel ahlakı yaşamaya çağırmıştır. İnsanlara, kendilerine verdiği sayısız nimet için Yüce Rabbimiz’e şükretmeleri yani teşekkür etmeleri gerektiğini söylemiştir. Ölümden sonraki ahiret hayatlarında mutlu olabilmeleri için kendisine uymaları gerektiğini de anlatmıştır.
Ancak bu toplumdaki kibirli, şımarık, kötü niyetli bazı insanlar Peygamber Efendimizin çağrılarına uymamışlardır. Ona zorluk çıkartmışlar ve hatta onu doğup büyüdüğü Mekke şehrinden ayrılmaya zorlamışlardır. Ama Allah zamanımıza kadar hiç değişmeden gelen İslam dinimizi, böyle kötü niyetli insanların yok etmelerine müsaade etmemiştir.
Peygamberimiz Mekke’den Medine şehrine göç etmiş, buradaki Müslüman insanlar ona yardım etmişlerdir. Onun anlattığı gerçeklere inanmışlardır.
Peygamber Efendimizin bu çağrısı, bugün yaşayan tüm insanlar için geçerlidir. Allah’tan korkan ve yaptıkları hataların bağışlanmasını isteyenlerin Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’e uymaları gerektiği bir ayette şöyle bildirilir:
De ki: "Eğer siz Allah’ı seviyorsanız bana uyun; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, esirgeyendir." (Al-i İmran Suresi, 31)