Asya

Mercan Balığı, Mercan Balığı nasıl avlanır

Bu konu Asya tarafından 3 yıl önce açıldı ve Henüz Cevap Yok.
Asya
Asya
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 3 yıl önce
Konu Sayısı: 5005
Yanıt Sayısı: 0
19 Mayıs 2021, 9:44

Mercan Balığı, Mercan Balığı nasıl avlanır

Kara Gözlü
Mercan Balığı, Mercan Balığı nasıl avlanır

Mercan Balığı

TANIYALIM: Kırmızı-pembemsi rengi, zor avcılığı ve buna değecek lezzetli eti ile mercan amatör balıkçıların aradığı, peşinde olduğu balıklardandır. Sıcak ve ılıman iklim balığı olan mercanın yurdumuz sularında 6 ayrı türü daha bulunur. Çoğu zaman da türler birbiri ile karıştırılıp balıklar yanlış isimlerle tanınmakta ve tanıtılmaktadır. Biz burada ilk olarak tüm aileye adını veren en çok bilinen yanda resmi olan asıl mercan balığını (Pagellus erythrinus) tanıtıp altta da diğer türlerini tanımaya çalışacağız.
Türkçe’de küçüklerine litrin veya litrinoz; 100 gramdan ufaklara da mangır denir. Mercan balığı yabancı yayınlarda comman pandora, king of the breams (İng.), pagel (Fra.), breca (İsp.), pandora (ABD), litrini (Yun.), krasny pagel (Rus.) isimleri ile bulunabilir. Vücudu yanlardan basık elipse yakın şekildedir, yüksek sırt profili elips şekli biraz bozar ama balığa mükemmel bir manevra yeteneği kazandırır. Kafası iridir, gözleri vücuduna oranla iricedir, burnu oldukça uzundur. Ağzı büyük sayılmaz ama çeneleri karagözde olduğu gibi çok güçlüdür. Tüm mercanların dişleri önde kesici, arkada azılar olmak üzere güçlü ve sağlamdır. Midyeleri, küçük kabukluları kolayca kırarak yer. Sırt yüzgeci tektir; enseden kuyruğa kadar uzanır, ön tarafında sert dikenler vardır, arka kısmı yumuşaktır. Kuyruk ve yanal yüzgeçleri de vücuduna göre oldukça gelişmiştir. Karın ve anal yüzgeçleri diğer yüzgeçleri kadar güçlü değildir. Rengi sırtta parlak kırmızı-pembe yanlarda giderek açılır karnı beyazdır. Balık sudan çıkartıldıktan sonra bu güzel renkler ne yazık ki solar. Vucudunda bantlar veya çizgiler yoktur. Pulları iridir vücuduna iyice bağlıdır yine de kazınması gerekir. Yüzme kesesi vardır. Herşey yiyicidir bununla birlikte küçük balıklar, yumuşakçalar, eklembacaklılar başlıca gıdasını oluşturur. Yerel balıklardandır göç yapmaz. Üremeleri Nisan ayından itibaren yaz boyunca nispeten sığ ve sert tabanlı bölgelerde sürer, bazen Eylül ayında da yumurta döktüğü olur. Mercan balıklarının ortalama ömürleri 15 yıl kadar tahmin edilmektedir. Hemen hemen tüm mercan balıkları hermafrodit özellik gösterirler, yani hem dişi hem de erkeklik özellikleri bulunur. Bazı dişiler üç yaşından sonra (17-20 santim boya gelince) cinsiyet değiştirerek erkek olurlar. Mercan balığı 60 santim boy ve 3,5 kilo ağırlığa kadar büyüyebilir; altta tanıtılan akrabaları daha da büyük olabilirler. Sıcak ılıman iklimi severler ve bu tür iklime sahip denizlerde yaşarlar, Yurdumuz denizlerinden başka Atlantik okyanusunun her iki yakasındaki ılıman iklimli bölgelerde bulunur.
Şimdi altta mercan balığının yurdumuz sularındaki yakın akrabalarına göz atalım.

Fangri (Pagrus pagrus)

İri bir mercan türüdür. Türkçe mercan, fangri isimleri ile tanınır bazen yanlışlıkla kırma mercan da denir ama kırma mercan başka balıktır. Yabancı kaynaklar couch’s seabream (İng.), pagre, pargo (İsp.), pagro (İtl.), red porgy (ABD), phangri mertzani (Yun.) isimleri ile tanıtır. Yurdumuzda da iyi bilinir ve tanınır. Özellikle Ege ve Akdeniz’de daha boldur. Marmara ve Karadeniz’de çok azdır. Vücudu mercanı andırsa da sırt profili daha yüksektir, kafa iri, burun uzundur ağzı mercanınki gibi küçük fakat çeneleri güçlüdür. Gözler büyükçedir. Vücudu iri pullarla kaplıdır. Tüm yüzgeçleri gayet iyi gelişmiştir. Kuyruk yüzgeci siyah-gri uçları beyazdır. Rengi mercanı andırır sırt tarafındaki pullarda sarımsı lekeler bulunur, bu lekeler sanki sırtından aşağı uzananan sarı bantlar varmış izlenimi verir. Başlıca gıdaları yumuşakçalar, eklembacaklılar, kafadanbacaklılar, küçük balıklar ve bitkiler oluşturur. Kayalık, kırmalık, kumlu diplerde, mağaralık yerlerde 250 metreye kadar derinliklerde bulunur bununla birlikte 150-60 metre derinliklerde de sık rastlanır ve avlanır. Genç fangrilere yosunlu diplerde daha sığlıklarda da rastlanır. 90 santim boya 7,5 kiloya kadar büyürler. Genel hayat hikayesi mercan ile aynıdır. Sayıca az ve avcılığı nadir olduğundan ekonomik değeri yöreselden ileri gidemez. Son yıllarda sayısı oldukça azalmıştır.

Kırma Mercan (Pagellus acerna)

Daha ufakça bir mercan türüdür. Türkiye’de kırma mercan veya yabani mercan olarak anılır. Yabancı dillerde axillary seabream (İng., ABD), pageot blanc (Fra.), mousmouli (Yun.), besuc blanc (İsp.) adları ile anılır. Diğer mercan türlerinden farklı olarak vücudu uzuncadır. Pullarla kaplı vücuduna hakim renk soluk pembedir, yüzgeçleri de pembedir. Kafa vücuduna göre normal gözleri büyüktür. Ağzı diğer akrabalarındaki gibi küçük çeneleri kuvvetlidir. Sırt yüzgeci tektir enseden kuyruğa uzanır baş tarafında sert dikenleri vardır. Diğer tüm yüzgeçleri de gayet iyi gelişmiş kuvvetlidir. Çatal kuyruğunun ucu şerit şeklinde siyahtır. Yan yüzgeçlerinin vücuduna bağlandığı noktalarda birer siyah leke bulunur. Vücudunda bant veya şeritler bulunmaz. Herşey yiyicidir yine de başlıca gıdası kurtlar, yumuşakçalar, küçük eklembacaklılardır ve yavru balıklardır. Kumluk, kayalık, kırmalık, yosunluk zeminlerin üzerinde 40-100 metre derinlerde gezinir. 500 metrelere kadar indiği de olur. Ege ve Akdeniz’de daha boldur. Marmara ve Karadeniz’de azdır. Küçük sürüler halinde de rastlanır. 36 santim boya, 2 kilo ağırlığa erişirler. Genel hayat hikayeleri asıl mercana benzer. Ekonomik değeri olan balıklardandır.

Mandagöz mercan (Pagellus bogaraveo)

Kırma mercan kadar olmasa da vucudu uzamıştır. Kırma mercanı andırır. Mandagöz mercan veya lekeli mercan olarak da tanınır. Blackspot seabream (İng.), gunner (ABD), kefalas (Yun.) goraz (İsp.) yabancı kaynaklardaki isimleridir. Yüzgeç yapısı diğer akrabalarındaki gibi oldukça gelişmiştir. Tüm vücudunda ve yüzgeçlerinde pembe renk hakimdir, karnı beyazdır. Kafası normal, gözleri adından da anlaşılacağı gibi büyüktür. Yan yüzgecinin hemen üzerinde siyah bir leke bulunur, bu balığı tanıtıcı bir özelliktir. Genelde diğer mercan balıklarının tüm özelliklerini taşer hayat hikayesi de asıl mercana benzer. Ege ve Akdeniz’de daha boldur. Marmara ve Karadeniz’de sayıca azdır. Derin su balığıdır dibi taşlık, kayalık, kumluk, çamurlu ve yosun kaplı yerlerde, yar başlarında 700 metre kadar derinlerde bulunur. Herşey yiyici olmakla beraber en çok kurtlar, yumuşakçalar, küçük eklembacaklılardır ve yavru balıklarla beslenir. Hermafrodittir 20-30 santim boydan sonra dişilik özellikleri gösterir. 70 santim boya 4 kilo ağırlığa kadar ulaşabilmektedirler. Ekonomik değeri vardır.

Mırmır (Lithognathus mormyrus)

Mercan balıklarının en çok bilinen türlerinden biridir. Mercan veya çizgili mercan olarak da bilinirse de yaygın ismi mırmır’dır. Yabancı kaynaklarda striped seabream (İng.), marbri (Fra.), murmura (Yun.) gibi isimlerle geçer. Vücudu iri pullarla kaplı, uzunca yanlardan basıktır, kafa büyük gözler iridir. Ağzı tüm türlerde olduğu gibi küçük fakat kuvvetlidir. Sırtı esmerce, yanları daha açık renkli, karnı beyazdır. Sırtından karnına doğru 10-12 adet çizgi iner bu çizgiler karna ulaşmadan biterler. Sırt yüzgeci tek parçadır, tüm yüzgeçleri gayet iyi gelişmiştir. Genelde gruplar halinde gezinir ve yemlenir, bazen küçük sürüler de oluştururlar. Herşey yiyicidir, daha çok kurtlar, yumuşakçalar ve eklembacaklılarla beslenir. Ege ve Akdeniz’de daha boldur. Marmara ve Karadeniz’de bulunur. Farklı dip özelliği gösteren yerlerde mesela kayalık, kumlu, çamurlu, yosun kaplı diplerde bulunabilir. Nispeten daha sığ sularda rastlanabilir, 150 metre derinliklere kadar da inerler. Üremeleri Haziran’dan Ağustos sonuna kadar sürer, hermafrodit’tir. Yurdumuzda 40 santim kadar boya erişebilirken Batı Akdeniz veya Doğu Atlantik’te 60 santim boya ulabilmektedir. 4 kilo ağırlıkta olabilirler. Eti çok lezzetlidir. Ekonomik değeri olan balıklardandır.

(Bantlı) Çizgili Mercan (Pagrus auriga)

Ülkemizde pek fazla bilinmeyen daha çok Batı Akdeniz veya Doğu Atlantik kıyılarına özgü türlerden olsa da Akdeniz sahillerimizde rastlamak mümkündür. Mercan, antenli mercan, bantlı mercan isimleri ile bilinir. Redbanded seabram (İng.), murudai (ABD), zapata (İsp.), zonofagri (Yun.) yabancı dillerdeki isimleridir. Vücudunu yukarıdan aşağı saran 5-7 kırmızı bant tanıtıcı özelliklerden biridir. Bant dışında kalan bölgeler beyazdır. Vücudu pullarla kaplı ve yanlardan basıktır. Sırt yüzgecinin üçüncü, dördüncü vebeşinci ışını diğerlerinden oldukça uzundur ki bu da tanıtıcı bir özelliktir. Genelde sert diplerde bulunur, kayalık veya iri kırmalık yerleri sever. Küçükleri kıyılara sokulurken yetişkinler 170-200 metre derinlere inerler. Herşey yiyicidir; yumuşakçaları daha çok sever. Hayat hikayesi diğer mercanlara benzer. 80 santim boya 4 kilo ağırlığa erişebilir. Türkiye de olmasa da dünya pazarında ekonomik değeri vardır.

Trança (Pagrus caeruleostictus)

Mercan ailesinin sularımızdaki en büyük örneğidir. Ege ve Akdeniz’e özgü türdür Marmara ve Karadenizde bulunmaz dense yeridir. Trança, antenli mercan, altınkaş yerel isimleri ile bilinir. Sık sık sinarit bahsinde anlatılan Dentex gibbosus da trança olarak anılır ve bu balık yalancı trança diye tanıtılır. Ben daha fazla bu balığı trança olarak duyduğumdan bu şekilde anlatıyorum. Yabancıların da iyi bildikleri bu balığa bluespotted seabream (İng.), bluepointed porgy, goldenhead porgy (ABD), stiktofagri (Yun.) isimlerini vermişlerdir. Rengi sırt ve yanlarda pembe, karında beyazdır. Vücudunda genelde karnın üst tarafında kalmak kaydı ile sırttan kuyruğa doğru mavi benekler bulunur. Kafası büyük gözleri iridir. Ağzı küçük, çeneleri çok kuvvetlidir. Erkeklerin başında bir tümsek bulunur. Yüzgeçleri çok gelişmiştir ve vücudu ile aynı renktedir. Sırt yüzgecinin 3,4 ve 5nci ışınları uzamış balığa antenli mercan denmesine neden olmuştur. Yan yüzgeci büyük ve oyukludur. Göçmen balıktır yaşadığı tüm sularda göçler yapar. Yazları havanın ısınması ile Ege sahillerinde görülürken kışın hava serinleyince güneye Kuzey Afrika kıyılarına sokulur. Üremeleri hariç genelde derin sularda bulunurlar yetişkinlere 200 metre derinlikler de sık rastlanırken gençleri daha sığlıklarda bulunur. Genelde kayalık, taşlık gibi sert zeminli diplerde bulunur. Herşey yiyicidir, eklembacaklıları severek yer bu arada küçük balıklarda menüsünde bulunur. İki yaşında cinsel olgunluğa erişirler, hermafrodittirler. İri balıktır 1 metre ve daha fazla büyür 10 kiloluklarına sık rastlanır. Türkiye sularında 20-25 kiloluklarından da bahsedilmektedir ama ben görmedim, şimdilerde de bu kadar büyük balıkların bulunacağını da sanmıyorum. Eti çok lezzetlidir. Trança şiş Ege’nin meşhur yemeklerindendir, gözü bile lezzetlidir ve emerek yenilmektedir. Sayıca az olduğundan ekonomik değeri ülkemizde daha çok yöreseldir.

NERELERDE BULUNUR:
Yukarıdaki tanıtımlardan da görüldüğü gibi mercan balıkları genelde derin su balıklarıdır. Kıyılarda pek rastlanmaz, balıklardan görüntü alarak yer tespit etmek de mümkün değildir. Seneler önce Antalya Kaş’ta 200 metre derinden el kadar mercanları peş peşe çekip livarı pembe pembe doldurduğum günlerin tadı hala damağımda. Bulundukları yerlerin dip karakterleri de çok farklı olabilir. Yosunlu, kumluk, çamurlu diplerden kırmalık, kayalık, dip yamaçları, batıklar gibi pek çok değişik yerlerde mercana rastlanır. Genel olarak kayalık, mağaralık yerler batık çevreleri ve aniden derinleşen dip yamaçlarının üzerinde ve eteklerinde aranmalıdırlar. Göçmen karakterli olan trança (göç etmediği zamanlarda) dahil genelde yaşadıkları bölgeyi terk etmezler bu nedenle mercan yatağı bulundumu kerterizi alınarak tespit edilmelidir; aynı bölgeden devamlı mercan almak mümkündür. Kayalık mağaralık yerlerde mercana rastgelinirse bu bölgelerde gece iri balık alma şansı var demektir, iri balıklar genelde geceleri oltaya gelirler. Bir de eskilerden bir tavsiye "hani balıklarının olduğu yerde mercan olur" derlermiş. Doğrudur. Ancak şunu da hatırlatalım ki ne zaman mercan yakalasam yanında hani de çıkardı az veya çok; ama tersi her zaman doğru olmadı yani her hani yakaladığımda mercan da çıkmadı. Yine de derin sularda hani ile karşılaşırsanız mercana da bakın derim.

AVLAYALIM:
Mercan avı yemli takımlarla yapılır. Yemli takımlar aşağıdaki bilinen takımlardır.
a. Köstekli sarkıtmalar
b. Yeldirmeler
c. Paraketeler
Her ne kadar zaman zaman zoka ile mercan avından bahsedilse de zokalı takımlarla avcılık trança hariç diğer türler için pek geçerli değildir. Nedenine gelince; mercanın derin su balığı olduğunu biliyoruz, genelde de 25 metreden az derinliklerde mercana pek rastlanmaz, akıntılı sularda zoka ile bu derinliğe inip karagöz bahsinde anlatılan şekilde yeldirme uygulaması yapmak zokanın inip çıkarken harcayacağı zaman göz önüne alındığında oldukça sıkıcı ve verimsiz bir av ortamı yaratacaktır. Zokayı büyütmek iğneyi de büyütmek olacağından bu defa boş vuruşlarla yem yedirilecek, balık iğneyi almayacaktır. Oysa iri trança için 8/0-9/0 a kadar iğne kullanılabileceğinden zokalı takım kullanılabilir, zaman zaman iri fangriler de zokalı takımla yakalanırlar. Bu yöntemde de zoka genelde sarkıtma türünden kullanılır sadece trança veya iri fangri değil civarda olabilecek orfoz, lahoz gibi balıklarda oltaya gelebilir, bence de zokalı takımla asıl amaçlanan bu balıklar olmalıdır. O nedenle zokalı takımla avcılığı orfoz, lahoz gibi balıklara bırakıyoruz. Ama siz "ben sıkılmam ve vaktim var zoka denemek istiyorum" derseniz karagöz bahsinde anlatılan zokalı takım ve uygulamasını derin sularda deneyebilirsiniz; bu durumda size tavsiyem kıstırmayı biraz ağırlaştırmanız olabilir ama o zamanda oltanın inerken karışmamasına çok dikkat etmek gerekir. Takım kalınlıkları ve için aşağıdaki tablodan yararlanılabilir. Akıntılı derin sukarda mercan avı için en iyi yöntem derin su yeldirmeleridir ki bu konu altta incelenmektedir.
Mercan balıklarının tümünü bir arada tanıdık ve gördük ki boy ve ağırlık yönünden oldukça geniş bir yelpaze ortaya çıkıyor. Mercan avında takımlardan bahsederken her seferinde hangi türe ne kalınlıkta takım, kullanacağımıza bakacağımıza alttaki tabloda bu ayırımları görüp daha sonra da takımları ana hatları ile tanıyabiliriz. Dikkat edilmesi gereken konu karagöz avında olduğu gibi mercan avında da takım kopartmamaktır. Sarkıtma takımlarda bir yere kadar tolerans olsa da yeldirmelerde takım koparsa ve bu geceleyin veya balık daha dipteyken olursa av kesilir. Ne zaman başlar? Mercanlar bile bilemez.

BalıkAğırlığıTakım türü
Takım kalınlıkları

İğne*OltaBedenKöstekMercan, Kırma mercan, Mandagöz mercan, Mırmır, Bantlı mercan
1 kiloya kadarHafif040- 045035-040025-0303-11-3 kiloOrta 050-060045-050035-0401/0-3/03 kilo ve üzeriAğır 070-080050-060045-0502/0-4/0Fangri2 kiloya kadarHafif045-050040-045035-0401-2/02-4 kiloOrta 070-080060045-0501/0-3/04 kilo ve üzeriAğır 080-100060-070050-0604/0-5/0Trança3 kiloya kadarOrta 070-080060045-0501/0-3/03-6 kiloAğır 080-100060-070050-0604/0-5/06 kilo ve üstüÇok ağır100-120070-080050-0605/0-8/0

* İğneler sert damaklı, kuvvetli çeneli balıklara kullanılan cinsten kısa saplı, kalın telli, tercihen çapraz, keskin ve çelik olmalıdır.
Yukarıdaki tabloda verilen takım kalınlıkları ve iğne boyları genel amaçlı kullanımlarda tavsiye edilmektedir, standart değildir. Balık avında, her zaman ve hep aynı yerde tıkır tıkır çalışan sistemler bakarsınız bir gün çalışmıyor, standarda uyup beklersek herşey uygun olsa bile boş dönmek kaçınılmazdır. Ustalık, olaylar standardın dışına çıktığında yeni durumu sezip ona göre tedbir almaktır, aslında ustalık sadece olaylar standardın dışına çıktığında gerekir. Unutmadan: Balık avında olaylar sık sık standardın dışına çıkar. Yukarıdaki tabloyu göz önüne alarak, değişen şartlarda avlanmaya hazır olacak takımları hazırlamak da sizin ustalığınıza kalmış.
Mercan avı sırasında sık sık iğnelerin kösteğe bağlandığı düğümler kontrol edilmelidir. İğne kısa saplı olduğundan yemi derince yutmuş balıkların dişleri arasına düşen düğümler ilk anda kesilmese bile gittikçe yıpranır ve iri bir balıkta kesilerek balığı kaçırır. Aşınmış düğümler yenilenmelidir.
Burada ve karagöz bahsinde anlatılan takımlar sadece bu balığın avında değil bu balıklarla aynı sularda bulunan çipura, sinarit, ispari, sarıgöz, kupes, melanur, hani gibi balıklar için de geçerlidir.
Mercan için kullanılan yemlere gelince. Karides, tercihen çalı karidesi sevdiği yemlerdendir, özellikle trança için iri çalı karidesi canlı veya ölü bütün oldukça geçerlidir. Bundan başka kalamar parçaları, sübye eti, sülünez, akyem (sardalya, istavrit, izmarit, sarıgöz, ispari), çağanoz, midyedir. Bazen deniz hıyarı parçaları da herşey yiyici mercan için yem olarak çalışır. Balığın beslendiği merada en çaok yediği en verimli yemi belirler yine de, karides, sübye, kalamar ve akyemler daha çok ilgi görür.

a. Köstekli sarkıtmalar
Mercan avında an çok kullanılan takımlardandır. Genelde klasik üç köstekli gibi hazırlansa da zaman zaman dört köstek de bağlanır. Takım kalınlakları ve iğneyi meradaki balık boyu belirleyecektir ama genelde bu takımlar daha çok hafif ve orta sınıftan hazırlanır. Zaman zaman tüm kösteklerin dolu olarak çekildiği düşünülürse her kösteğe asılmış 2-3 kiloluk balıkları bir anda almanın zorluğu hatta imkansızlığı daha iyi anlaşılır. Daha çok hedeflenen balıklar mercan, mırmır, mandagöz mercan, kırma mercan, ufak boyda fangri, trança ve diğer taş balıklarıdır. Köstek boyları 15-25 santim. İskandil derinliğe göre 150-200 gramı geçmez. İstenirse takıma kolçak da ilave edilebilir. Av yöntemi sandaldandır. Avlanılacak meraya gelince en iyisi ilk olarak demir atmadan sandalı alargaya bırakıp takımı indirmektir. Buradan anlıyoruz ki köstekli sarkıtmalar akıntısız sakin sularda kullanılır. Derinlik 40-200 metreye kadar olabilir. İndirilen takım dibe değdikten sonra, iskandili yerden kesmeden gergince apiko tutulur. Mercan, karagöz gibi önce yemi yoklar sonra yer, o nedenle ilk dokunuşta acele etmemeli yutması beklenmeli sonra hafifçe çalınmalıdır. Mercan avı derin sularda olduğundan ilk balık yakalandığında hemen çekmeyin diğer iğnelerin de dolmasını bekleyin. İlk yakalanan balık kolay kolay kurtulamaz ve takımı karıştıracak kadar hareket de etmez. Bu arada sandal demirli olmadığından hafif de olsa gezinecektir. Bu gezinme sırasında dikkat edip kerterizi takip etmek gerekir. Bu arada oldukça verimli bir yer bulunursa buraya dönüp demir atılabilir. Tonoz gerekmez ama demiri atarken de balığın ürkütmemek gerekeceğinden eğer demiri meradan uzağa atıp hafif de olsa akıntı ile demire kaloma verip mera üzerine gelme şansı yoksa, o takdirde tekneyi tonoza alıp tonoz ipleri üzerinde gezinerek mera üzerine düşmeye çalışılmalıdır. Yine de bu işlemler oldukça zaman alacağından ve 100-200 metre derinlere de demir atılamayacağından en iyisi sandal meradan uzaklaştıkça motor veya kürekle tekrar meraya dönerek ava devam etmektir.
Mercan avında kullanılan sarkıtmalarda zaman zaman köstekler bedenden açık duracak şekilde bağlanırlar. Olta çeşitleri ve uygulamaları bölümünde sarkıtmalar anlatılırken kösteği bedenden açmaya yarayan bazı uygulamalar anlatılmıştır, ancak özellikle yabancı amatör daha değişik yöntemler uygulamaktadır. Ben ilk olarak bu yöntemi mercan için yapılmış bir takımda gördüğüm ve takım bana mercan takımı olarak tanıtıldığından bu yöntemleri mercan bahsinde açıklıyorum; ama bu sadece alışkanlıktan ibaret bu yöntemler mercandan, minekopa, sinarite tüm sarkıtma uygulamalarında uygulanabilir.

Yukarıdaki uygulama daha çok yabancı amatörlerce kullanılan benim ilk gördüğüm mercan takımı diye anlattığım takımdır. Burada beden tel örme veya çelik ip şeklinde olabilir. Telden örülerek yapılmış köstekler bedene sıkıştırma bilezikleri ile tutturulmuştur. Tel kösteklerin ucunda ufak birer kasa bırakılmıştır. İğnenin bağlandığı misina kösteklerin ucuna da birer kasa yapılarak iki köstek, kasaların birbiri içinden geçirilmesi ile bağlanabilir. Bunu avantajı gerektiğinde iğneli misina kösteğin kolaylıkla değiştirilebilmesidir. Tel köstekler zamanla, özellikle iri balıklara denk gelindiğinde, eğilerek takımı kullanılmaz hale getirebilir. Bu açıdan pahalı bir takımdır denilebilir.

Yukarıdaki örnek daha basit ve ucuzdur. L şeklinde bükülmüş telin kısa ucunun başında ve sonunda bedenin içinden geçeceği halkalar yapılır. Beden halkaların içinden geçirildikten sonra alttan ve üstten birer küçük boncuk koyulur, olta tarafına boncuğun hemen üstüne bir stoper düğüm atılarak kösteğin yukarı kayması engellenir. Alt tarafa boncuktan sonra stoper düğümü yerine ufak bir fırdöndü bağlamak daha sağlam olur. Bu telin fotoğrafını görmek için yukarıdaki resmi tıklayın. Daha sağlam olsun diye bedeni halkalardan iki kere geçirmeyin, iri bir balık yüklendiğinde beden telin üzerinde sıkışarak kopabilir; tecrübe ile sabit. İğneli kösteğin bağlanması üstteki takımda olduğu gibidir. Bu tel köstek de zamanla eğilerek bozulsa bile 0,3-0,4 mm., çelik telden kendiniz de kıvırarak yapabileceğiniz için pahalı sayılmaz.
En ucuz ve Türk amatörlerince en çok bilinen metodlardan biri de örme köstek kullanmaktır. Örülerek köstek yapılacak misina önceden bir ucu sabitlenip çekilerek düzeltilmelidir ki köstek düzgün dursun. Örme kösteğin resimlerini görmek ve yapılışını okumak için resmi tıklayın. Örülüp hazırlanan kösteğin kasasız tarafına beden ile kazık bağı ve peşinden bir kaç yarım kazık bağı atılar; bu şekilde beden üzerine tutturulmuş olan sarma kösteğin kasalı tarafına da iğneli köstek aynı diğer uygulamalarda olduğu gibi kasaların iç içe geçirilmesi ile tutturulur. İstenirse kösteği bedene bağlayan kazık bağları üzerine bir kaç damla süper yapıştırıcı sürülerek düğüm sağlamlaştırılır.

Sarkıtmalar istenirse makinalı kamışlı takım olarak da düzenlenir. Bu durumda kamış 2,5-2,7 metre boyunda 40-80 gıram testli, makina 040 veya 050 misinadan 200 metre alacak kapasitede olmalıdır. Yani aslında geniş sarma kapasiteli bir makina gerekir.

b. Derin su yeldirmeleri
Akıntılı sularda, demirlenmiş sandaldan 20-30 kulak derinliklerde uygulanan yöntemdir. Hedeflenen balık genelde iri balıktır. Özellikle geceleri bu takımlarla çok iri balıklar alınır. Yalnız gece mercan avında çok sessiz olunmalı, ışık yakılmamalı, sandal içinde gereksiz hareketlerden kaçınılmalıdır. Bunlara dikkat edilmez ise temkinli ve kurnaz bir balık olan mercan ses ve ışıktan ürkerek oltaya vurmaz. Yeldirmenin nasıl kullanılacağı karşılaşılacak zorluklar, problemler karagöz bahsinde genişce anlatıldığından burada aynı şeyleri tekrarlamıyoruz isteyen o sayfalardan bakıp görebilir. Buradaki tek fark mercanın daha derin sularda olması bu nedenle de yeldirmenin derin su yeldirmeleri sınıfından sayılmasıdır. Levrek konusunda bahsettiğim halde özellikle derin su yeldirmelerinin kullanımında yapılan büyük bir hatadan tekrar bahsetmek istiyorum. Bu hata sık sık yapıldığından ve balığın kaybından başka amatörün yaralanmasına dahi neden olacağından dikkat gerektirir.
Derin su yeldirmesina balık vurduğunda, ki bu genelde büyük bir balıktır, mesela diyelim ki trança veya fangri olta elde balık bekleyen amatörün elindeki oltayı sertçe aldı götürdü ve mücadele başladı. Bu mücadele bazen uzun sürebilir. Uzun sürenin sonunda oltayı toplayan amatör iskandil ele gelince onu da sandalın içine atıverir (mesela ben çok yaparım), İşte HATA. O kadar mücadele edilip yorulan sonunda çevrilip su üstüne çekilen balık, tüm dikkatini kendini o kadar uğraştıran balığı görmeğe yöneltmiş amatörün bedeni toplaması ile sandala yanaşır ve sandalı gördüğünde genelde ilk tepkisi aniden baş isteyip fişeklemek olur. Balık iri ise bu tepki çok serttir ve direnilip kaloma vermeden beden tutulacak olursa diyelimki eliniz kesilmez ama balık kopan takımladan kurtulur kaçar. Kaloma vermek gerek; büyük balık en az 4-5 kulaç kaloma aldıktan sonra direnilenerek yavaşça çevrilebilir. Burada bir sorun var kaloma verelim de iskandil nerede? Sandalın içinde belki de farş tahtalarının arasına sıkışmış yada fişekleyen balığın hızı ile fırlamış size çarpmak üzere. Bu darbeden yaralanmak mümkündür. İskandil bir yerlere sıkıştı ise bu defa takım gerilecek ve kopacaktır balığa veda, bu arada gerilen misina bir yerlerinizi de kesebilir. İşte bunlara meydan vermemek için derin su yeldirmesinin ağır iskandili ele geldiğinde gerektiğinde kendi kendine suya düşecek bir yere konmalı, bu yer de avdan önce hazırlanmalıdır. Bu yapılamadı ise iskandil gereğinde çabucak suya geri atılabilecek şekilde el altında bir yere bırakılmalıdır.
Mercan için düzenlenen derin su yeldirmelerinde yukarıdaki gibi mavrukalı takımlar da düzenlenebilir. Bu takımın da kullanımı karagöz sayfasında genişçe anlatıldığından burada tekrarlamıyoruz. İkinci iğne mavrukadan önce olabileceği gibi mavrukadan sonra diğer köstekten bir köstek boyu geride kalacak şekilde de monte edilebilir ve öyle olması daha verimli olabilir. Bu takıma bir de kolçak ilave etmekte yarar vardır.
Yeldirmeler el oltası olarak düzenlenmeli ve kullanılmalıdır makinalı kamışlı takım olarak kullanım ve kontrol zorluğu nedeni ile pek düzenlenmez.
c. Paraketeler
Paraketeler de büyük balıklar, özellikle trança hedeflendiğinde kullanılır. Derin su paraketelerinin hazırlanması, serilmesi gibi bilgiler sinarit sayfalarında genişçe verilmektedir. Burada tekrarlamıyoruz, yalnız bu iki parakete arasında elbette farklar olacaktır. Birinci fark iğnelerdir, sinarit paraketesinde genelde canlı yem kullanıldığından iğneler nispeten daha ince ve uzun saplıdır. Mercan paraketesi için ise daha kısa saplı iğnelerle donatılır. Bunula birlikte sinarit için atılan paraketeler trança, trança için atılan paraketelere de sık sık sinarit çıkmaktadır. Zaten parakete tek bir balık hedeflenip hazırlanmaz ve tek bir tip balık için de yemlenip serilmez. Ne çıkarsa bahtınadır, yeter ki doğru zamanda doğru yere atılsın. Mercan paraketesinin yemleri iri karides, sübye veya kalamar eti parçaları, çağanoz veya akyemdir ki bunlar pek çak başka balığın da ilgisini çeker.
**Dikkat amatör balık avcılığı sirkülerine göre parakete amatör balık avcılığı takımı sayılmamaktadır. Buna burada yorum yapmıyoruz…
Ağ ile avcılığı pek olmaz nadiren kıyılara sokulan bazıları başka balıklara bırakılan fanyalı ağlara çıkar.
Mercan balıkları tüm dünyada bilinen balıklardandır. Lezzetli etleri ile de tüketici sofrasında taze, kurutulmuş, tuzlanmış ve konserve olarak yerlerinin alırlar. Ekonomik değerleri türlere göre değişmekle beraber genelde yüksektir.

Konuya Bir Cevap Yazın

  • 14 Kayıtlı Üye
  • 66282 Konu
  • 160 Cevap
  • Son Üye: aile