Gece Perisi
Budapeşte turunda neler yapabiliriz?
Visegrad tarih ve tabiat bakımından oldukça zengindir. Ana Cadde, Solomon Kulesi ve tepenin üstünde yer alan kaleden oluşan üç yüksek bölgesi bulunur. Kale bölgesinde Danube’yi göern harika bir manzarayla yer alır.
Büyük Rönesans hükümdarlarından Kral Mathias’ın (1458-1490) sarayı, kırmızı mermer çeşmelerle süslenmiştir. Büyüleyici bir ortam yaratan bu iki katlı dev saray, döneminin en lüks kraliyet saraylarından biri olarak kabul edilir.
Sarayın Rönesans dönemine ait bölümü ve tatil günlerinde şarap akan Herkül Çeşmesi arkeologlar tarafından orijinaline bağlı kalınarak yeniden inşa edilmiştir. Beş katlı Solomon Kulesi ise orta Avrupa’nın en eski ve en iyi korunmuş Roma kulelerinden biridir. Bahçesinde yaz aylarında savaş sahneleri tekrar canlandırılır.
Macar sarayları
Esztergom, Macar Roma Katolik Baş Piskoposu’nun koltuğudur. Ülkedeki en büyük kilise olma özelliğini taşır. 19. yüzyılda klasik bir stilde tekrar inşa edilen kilisede, en geniş tek parça kanvas beze boyanmış kilise mihrabı bulunmaktadır. Ünlü Bakocz Şapeli, 16. yüzyıl başında kırmızı mermerden yapılmıştır.
Katedralin hazinesi, en zengin Macar dini hazine koleksiyonunu elinde bulunduruyor. Roma tarzında inşa edilmiş tapınağıyla kraliyet sarayı, freskli kale şapeli ve gül pencere, Bazilika yöresinde bulunur.
Hıristiyan Müzesi ise Baş Piskopos’un sarayında bulunur. Ortaçağ Macar sanat eserleri hazinesi ve erken Rönesans İtalyan resimleri de burada korunur. Gödöllö’deki 250 yıllık kraliyet malikanesi ülkedeki en büyük saraydır ve Macar barok dönemi mimarisinin en önemli örneklerindendir.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun hükümdar çifti İmparator Franz Joseph ve eşi Kraliçe Elizabeth (Sissi olarak da bilinir) çoğunlukla burada kalırlardı. Binanın büyük bölümü eski ihtişamına yakışacak şekilde restore edilmiştir. Klasik konserler ve büyük festivaller bu büyük sarayın bahçesinde düzenlenir.
Macaristan’ın doğal güzellikleri
Danube’nin etrafındaki tepelerden Budapeşte’nin kuzeyine kadar olan bölge trafikten ve Budapeşte’nin gürültüsünden kaçmak için oldukça uygundur. Ayrıca günübirlik gezmek isteyenler için bu doğal dünyaya ulaşım da HEV ile çok kolaydır.
Sonbaharın renkleri, ormanlık bölgeyi daha da zengin gösterirken, keskin gözlü ziyaretçiler şansları yaver giderse bir ceylanla göz göze gelebilir ya da bir yaban domuzuna rastlayabilirler.