Ayfer

İnsan Haklarının Korunmasında Karşılaşılan Sorunlar

Bu konu Ayfer tarafından 3 yıl önce açıldı ve Henüz Cevap Yok.
Ayfer
Ayfer
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 3 yıl önce
Konu Sayısı: 3167
Yanıt Sayısı: 0
19 Mayıs 2021, 11:20

İnsan Haklarının Korunmasında Karşılaşılan Sorunlar

Kayıtsız Üye
günümüzde insan haklarının korunmasında karşılaşılan sorunlar nelerdir ?


Cevap: İnsan Haklarının Korunmasında Karşılaşılan Sorunlar

Deli Sevdam
İnsan Haklarının Korunmasında Karşılaşılan Sorunlar

İNSAN HAKLARININ KORUNMASINDA KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR

İnsan haklarının korunmasında belli başlı engeller; kişisel özelliklerden, eğitimsizlikten, siyasal ve ekonomik nedenlerden kaynaklanmaktadır. Engeller sınırlı değildir. İnsan olma bilincinin eksikliği, hoşgörüsüz ve toplumsal ilişkilerin düzenlenememesi insan haklarının korunmasında engel oluşturmaktadır.

İnsan hakları evrensel düşüncesinin geliştirilmesi, aynı zamanda eğitim sorunudur. Demokrasi ve insan haklarının sözle gerçekleşmesinden ziyade, gerçekten yaşanan bir hak olması, eğitime verilecek önemle doğrudan bağlantılıdır. Bütün okullarda, aile içi eğitimde, kamu kurum ve kuruluşlarında toplumsal katılım yoluyla eğitim yapılmalıdır. Basın ve yayın organları yoluyla insanları aydınlatıcı bilgiler verilmelidir.
İnsanlar düşüncelerini özgürce ifade edebilmelidir. Bu düşüncelerinin devlet yönetiminde etkili olmasını istemek de onların hakkıdır.
İnsan hakları çağımızda öncelikli yerini korumakta, insan hakları ihlâlleri çeşitli şekillerde yaşanmaktadır. Özellikle eğitim düzeyi düşük ülkelerde bu ihlâller daha yoğun olarak görülmektedir. Ekonomi ve insan hakları kavramları fazla ilgili değilmiş gibi görünse de, millî geliri düşük toplumlarda dengesiz dağılım sonucunda insan haklarının korunup geliştiği söylenemez.

Dolayısıyla insan haklarının gelişiminde ekonomik gerçekliğin de önemli bir yeri vardır. Ekonomik yoksullaşma toplumun tüm dengelerini sarsmaktadır. İnsan hakları her açıdan tahrip edilebilmektedir. Çağımızın hızla gelişen ekonomik olayları, insan hakları olgusuna da geniş etki etmektedir. Ekonomi, dil, din ve coğrafya kültürü doğrudan etkileyen unsurlardır. Kültürel davranışların insan haklarına uygun olup olmaması bu unsurlardan kaynaklanmaktadır. İnsanı diğer canlılardan ayıran en belirgin özelliği, insan olmasının farkında oluşudur.
Kültür, bir toplumun ortak olarak kabullenerek yaşattığı kurallar ve gelenekler bütünüdür. Kısaca toplumun yaşama biçimi ile insan, hem kendi haklarını, hem de başkalarının haklarını korumaya çalışır. Sorumluluk sahibi, hakkını insan hakları çerçevesinde arayan ve haklarından taviz vermeyen, başkalarının haklarına da saygı duyan ve koruyan insan, insan olma bilincine ulaşmış demektir.

Hoşgörü; müsamaha ve tolerans kelimeleri ile eş anlamlıdır. Affetme, kolaylaştırma anlamlarına da gelir. Hoşgörülü olma büyük insanların işidir. Hoşgörülü olmaya ailemiz ve yakınlarımızdan başlamalıyız. İnsan önce eşine, çocuklarına, komşu ve yakınlarına, sonra da bütün insanlara karşı hoşgörülü olmalıdır.

Hoşgörü, toplumsal ve kültürel düzey gerektiren bir tutumdur. Demokrasiler hoşgörü rejimidir, insanların birbirinden ayrı, farklı duygu ve düşünce, davranış, tutum, eylem biçimleri olabileceğini bilmek ve kabul etmektir. Kısaca, başkalarının davranışlarına saygı duyma ve anlayışla karşılamadır.

Hoşgörüsüzlük, hoşgörünün zıddıdır. insanların birbirlerine katlanamamalarıdır. Başkalarının anlayış ve düşüncelerine hoşgörü göstermek bir erdemdir.

İnsan olma bilinci kazanan kişi, kendisi ve çevresiyle uyum içerisindedir. Herkesle barışık olarak, toplumsal ilişkilerini düzenli sürdürme düşüncesindedir. Toplumsal ilişkilerde doğal olarak farklılıklar olabilecektir.

Vatandaş, hukuksal olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese verilen addır. Bu bağı elde eden kişilerin devlet ile ilişkilerinin düzenlenmesinde ırk, dil, din ve cinsiyet faktörü öncelik taşımaz. Önemli olan, vatandaşa insan olduğu için değer verilmesidir. Sadece, vatandaşlık ya da uyrukluk bağı, birey ile devlet arasındaki hukuksal bir ilişki, teknik bir bağdır. İnsan hakları, insanın insan olma özelliği nedeniyle sahip bulunduğu haklardır. Genelde dokunulmazlık ayrıcalığına sahiptir. İnsan saygıdeğer bir varlıktır. İnsana saygısızlık etmeye kimsenin hakkı yoktur. Haklarda ve şerefte herkes eşittir.

Hak kavramı, talebe bağlı bir istektir. İnsanların sahip oldukları haklarını bilmesi ve haklarını elde etmenin yollarını araması gerekir. Hakkımız olan bir şeyi isteme hakkımız vardır. İsteyebilmek için de haktan haberdar olmamız gereklidir. Bu, hakkını arama hakkıdır. İnsan haklarının dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez özellikleri vardır. Sahip olduğumuz haklarımızı talep etme, en doğal bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır.

Konuya Bir Cevap Yazın

  • 8 Kayıtlı Üye
  • 25178 Konu
  • 61 Cevap
  • Son Üye: Zerda