Kayıtsız Üye
yazı olmasaydı hayatımız nasıl olurdu ?
Deli Sevdam
Yazı Olmasaydı Hayatımız Nasıl Olurdu
Yazı olmasaydı duygu ve düşüncelerimizi konuşarak ya da çizerek ifade ederdik. Söz yazıya dökülmeyince kalıcı olmaz. Bu nedenle yazı olmasaydı geçmişimize yabancı kalırdık. Medeniyet kuramazdık. Teknolojik gelişmeler yaşayamazdık. Resim ise sınırlı sayıdaki duygularımızı ifade eder. Bu yüzden yazı duygu ve düşüncelerimizin kalıplaşmış halidir
Deli Sevdam
BOŞ HAYAT
Yazının olmadığı bir hayat düşünülemez. Yazının icadının çok önemli olduğunu çağ açıp, çağ kapatmasından anlayabiliriz.
Yazının olmadığı bir toplumda veya bir millette iletişimin kurulması neredeyse imkânsızdır. İnsanların birbiriyle iletişim kurması, haberleşmesi ve karşılıklı diyalogları işaretlerle olur ve çoğu kişi işaretlerle de anlamaz. Atalarımızın bununla ilgili bir sözü vardır.
“Söz gider, yazı kalır.” sözü bu açıdan çok anlamlı bir sözdür. Yazı olmasaydı anayasa, mahkeme, Türk Ceza Kanunu gibi toplumun uyacağı kurallar olmazdı ve o toplumda ne hak, ne hukuk ne de adalet kalırdı. Herkes kafasına göre hareket ederdi. Ve toplumun düzenini bozardı. Yazının önemli olduğu alanlardan biride ulusal ve diğer anlaşmalardır. Anlaşmalar yazılı olmadığı için hem günümüze kadar gelmezdi hem de kimse bu antlaşmalara uymazdı. Eğer yazı olmasaydı geçmişte yaşanmış olaylar günümüze kadar gelmezdi ve böylece o toplumun tarihi olmazdı. Yazı olmasaydı, okuma olmazdı ve insanlar cehalete doğru yol alırdı.
Sonuç olarak yazını olmadığı bir dünya susuz hayata benzer ve insanlar istemeseler bile bunun sıkıntısını elbet gün gelir çekerler.
Hakan DEMİRCİOĞLU