Kayıtsız Üye
sulamanın ve gübre kullanımının bilinçsizce yapılmaya devam etmesi durumunda insan yaşamı nasıl etkilenir ?
Deli Sevdam
Sulamanın Ve Gübre Kullanımının Bilinçsizce Yapılmaya Devam Etmesi Durumunda İnsan Yaşamı Nasıl Etkilenir
Ülkemizde gübre kullanımında büyük çelişkiler yaşanmaktadır. Bölge, ürün, verim, arazi büyüklüğü, bilgi birikimi ayırımı yapılmadan gübre tüketiminin özendirilmesi, ekonomik ve çevresel kayıpları hızlandırmaktadır. Ülkemizde tüketilen kimyasal gübreler çoğu kez hiçbir analiz yapılmadan veya uzman görüşü alınmadan kullanılmaktadır.
Ayrıca gübre uygulama zamanı ve metotlarının da az bilinmesi veya bilinmemesi doğru olmayan gübre kullanımlarına neden olmaktadır. Ülkemizdeki gübre kullanımı son yıllarda artmış olmasına rağmen genel ortamlara bakıldığı zaman Avrupa ülkelerinin gerisinde kalmaktadır. Kimyasal gübrelerin toprak üzerinde olumsuz etkileri kısa bir dönemde meydana gelmeyip çok uzun yıllar boyunca, tek yönlü dengesiz ve her yıl aynı formda gübre kullanımından ileri gelmektedir.
Ülkemizde yapılmış olan az sayıdaki bilimsel çalışmalarda toprakların mineral gübrelerle aşırı derecede kirletilmediğinin belirtilmiş olmasına rağmen, kimyasal gübrelerin toprak üzerine olan olumsuz etkilerini ortaya koyacak bilimsel araştırma sayısının yetersiz olması nedeniyle topraklar üzerine olumsuz etkilerinin düzeyi konusunda fikir ileri sürmek oldukça zordur.
Ancak, yapılan az sayıdaki araştırma göstermiştir ki, kimyasal gübrelerin bilinçsiz kullanımı toprakların kirlilik yüklerinin artmasına neden olmaktadır. Ayrıca toprağa kadminyum girişinin en önemli kaynağı olan fosforlu gübre de, bu gübrenin ve hammaddesinin dış alımında kadminyum standardı uygulanmamakta ve ölçüm yapılmamaktadır. Kimyasal gübreler hemen hemen bütün kesimleri ilgilendiren bir tarımsal girdi olması nedeniyle çok iyi düzenlenmesi ve çok iyi planlanması gereken bir konudur. Öncelikle gübre tüketimin kontrol altına alınması gerekmektedir. Dengeli ve toprak bitki analizlerine dayalı olarak yapılacak gübreleme sonucu, gübrelerin çevreye olan olumsuz etkileri minimum düzeyde kalacak ve tehlike olmaktan çıkacaktır.