Azize

Toprak Kaybı Nedir

Bu konu Azize tarafından 3 yıl önce açıldı ve Henüz Cevap Yok.
Azize
Azize
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 3 yıl önce
Konu Sayısı: 8698
Yanıt Sayısı: 0
20 Mayıs 2021, 10:00

Toprak Kaybı Nedir

Kayıtsız Üye
toprak kaybı nedir ?


Cevap: Toprak Kaybı Nedir

Deli Sevdam
Toprak Erezyonu

Günümüzde ülkemizdeki toprakları çok yakından ilgilendiren en önemli konu erezyondur. Bu bakımdan Türkiye dünya ülkeleri içinde erezyonun en fazla görüldüğü memleketlerden birisidir. Ülkemiz topraklarının yarısına, yakın bölümü erez- yon ile karşı karşıyadır. Toprakların aşınıp süpürülmesi anlamına gelen erezyon olayında en önemli etken ülkemizin arızalı ve eğim değerleri çok yüksek bir jeomorfolojik yapıya sahip olmasıdır. Eğimli alanlarda çok hızlı hareket eden sel suları önce doğal bitki örtüsünü daha sonrada zaten ince olan toprak tabakasını da kolaylıkla tahrip eder. Aşağı seviyelerde gelişi güzel bir şekilde biriken bu maddeler akarsular vasıtası ile de denizlere taşınır ki ülkemizde her yıl bu şekilde kaybolan toprağın miktarı 400 milyon ton civarındadır.

Ayrıca az yağışlı ve kurak devreleri uzun olan İç ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde görülen şiddetli rüzgarlarda toprağın süpürülmesine erezyona uğramasına neden olur. Bu bakımdan ülkemizde erezyonu oluşturan nedenleri reliyef şartları, yanlış arazi kullanımı, doğal bitki örtüsünün bilinçsizce tahribi, iklim, anakayanın yapısı olarak özetliyebiliriz.

İşte bu nedenler neticesinde ortaya çıkan erezyon ülkemiz arazilerinde verimin düşmesine, barajlarımızın siltasyon ile kısa süre içinde dolmasına, topobiyo-klımatik ortamın bozulmasına neden olur.

Bütün bunların dışında erezyonun ülkemizde bu derecede şiddetlenmesinin bir başka nedeninin son yıllarda görülen nüfus artış hızındaki fazlalık olduğunuda belirtemiz gerekir. Gerçekten ülkemiz topraklarımız üzerindeki erezyon nüfus artışı ile doğru orantılı olarak artmıştır. Nüfusun artması ile yeni tarım alanları ile mera sahaları için özellikle ormanlardan, eğimli sahalardan çevirmeler yapılarak yamaçlar kullanıma açılmış ve böylecede erezyon hızlandırılmıştır. Diğer taraftan artan nüfus için yeni yerleşim alanlarına ihtiyaç duyulması beraberinde çarpık bir yerleşim biçimini (gece kondu) getirmiş doğanın dengesi bozulmuştur. Topraklarımızı tehdit eden bu büyük tehlikelerden kurtulmak için öncelikle toprak arazi kabiliyet sınıflarının tesbit edilmesi ve kullanım biçiminin ona göre yeniden düzenlenmesi gereklidir. Sulamanın mümkün olamayacağı kesinleşmiş araziler mutlak olarak mera haline getirilmeli aşırı otlatma ordan kaldırılmalıdır. Bunun dışında köylünün tarım arazilerini kullanma şekilleri modern metotlar ve erezyonun zararları ehliyetli kişilerce kırsal kesimde yaşayanlara anlatılmalıdır. Ayrıca ağaçlandırma çalışmalarına kamu ve özel kuruluşlarca büyük destekler verilmelidir.

Konuya Bir Cevap Yazın

  • 14 Kayıtlı Üye
  • 66282 Konu
  • 160 Cevap
  • Son Üye: aile