Derin

Mübarek Günler ve Geceler

Bu konu Derin tarafından 3 yıl önce açıldı ve Henüz Cevap Yok.
Derin
Derin
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 3 yıl önce
Konu Sayısı: 8491
Yanıt Sayısı: 0
20 Mayıs 2021, 10:32

Mübarek Günler ve Geceler

Kara Gözlü
Mübarek Günler ve Geceler

Sevgili Peygamberimizin (s.a.), vazifesini yerine getirmek için gerekli bulunan hürriyeti elde edeceği Medine (daha önceki adı Yesrib) şehrine hicretinden (göçmesinden) günümüze kadar1422 yıl geçti, 1-Muharrem’de 1423. yıla girmiş olduk. Muharrem ayının dinî ve tarihî yönlerden özellikleri var, bu sebeple oruçlar tutuluyor, anma toplantıları ve başkaca merasimler yapılıyor. Yapılanların dinde yerinin bulunup bulunmadığı konusu da hep tartışılıyor. Bu yazımızda yalnızca Muharrem ayının belli günlerini değil, özel olarak ibadet ve merasim yapılan diğer mübarek gün ve geceleri (bu arada kandilleri) ele almak, incelemek, dindeki yerlerini ortaya koymakistiyoruz.

Din yalnızca kurallardan ibaret değildir; onu yaşayan, hayatına uygulayan insan ferdi ve toplumunun anlayışı, duyguları, âdetleri ve bunların sosyal ve kültürel hayata yansımaları ile din hayatı canlılık ve zenginlik kazanmakta, ancak bu arada bazı bid’atlar da oluşmaktadır. Bid’at, "inanç, ibadet ve kural olarak dinde olmayan bir şeyi uydurmak ve ona yamamak, dinde varmış gibi bilmek, inanmak ve yapmaktır". Mesela bir kimse, Berat gecesinde şu kadar namaz kılmak gerekir, bu geceye mahsus şöyle bir ibadet vardır" derse ve bunu yaparsa bid’at gerçekleşmiş olur. "Bid’at’ın ne zararı var, yapılan meşru ve faydalı bir şey ise varsın yapılsın!" denemez. Çünkü din, Allah tarafından tamamlanmış, Peygamberimiz tarafından da tam olarak tebliğ edilmiş, insanlara bildirilmiştir. Onda olmayan bir inanç, ibadet veya kuralı ona eklemek dini bozmak ve değiştirmek demektir ve bu caiz olmaz. Bir kimse Allah rızası için -yasaklanan yerler ve zamanlar dışında- istediği kadar namaz kılabilir, oruç tutabilir, zikir yapabilir, sadaka verebilir… ama bunlardan birini "Şu yerde, şu zamanda, şunu yapmak farzdır, vacibdir, sünnettir, sevaptır, gereklidir…" diyerek, bilerek, bildirerek yaparsa bid’at işlemiş, dinde olmayanı ona eklemiş olur ve bu caiz değildir.

Belli gecelere mahsusnafile/sünnet namazlar var mıdır?

Ramazan’da, yatsıdan sonra kılınan teravih namazı vardı, sünnettir, Peygamberimiz kılmış, ümmeti de bu sünneti devam ettirmiştir. Bunun dışında belli bir geceye mahsus namaz yoktur. Beş vakit farz ve sünnet, bu namazlardan önce ve sonra kılınsın diye Peygamberimiz tarafındantavsiye edilmiş namazların dışında gecenin yarısından sonra kılınan teheccüd namazı vardır; ancak bu namaz belli bir geceye ait değildir. Şu halde Berat, Reğâib, Mi’rac, Kadir gecelerine mahsus belli bir namaz yoktur. Gerek bu gecelerde ve gerekse başka gün ve gecelerde insanlar nafile olarak istedikleri kadar namaz kılabilirler.

Belli günlere ait oruçlar var mıdır?

Ramazan’da tutulan ve farz olan oruç dışında Peygamberimizin tuttuğu ve tavsiye ettiği başlıca oruçlar şunlardır:
Ramazan’ı takip eden Şevval ayı içinde altı günlük oruç
Zilhicce ayının on gününde tutulan oruç. Hac edenler Arafe günü oruç tutmazlar. İki bayram günü ile -kurban bayramında içinde tekbir getirlen- teşrik günleri de oruç tutulmaz.
Muharrem ayının dokuz, on ve onbirinci günlerinde tutulan oruç. Peygamberimiz Muharrem’in onuncu günü aile reisinin evde ziyafet vermesini de tavsiye etmiştir.
Şaban ayının çoğunu oruçlu geçirmek.
Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb’den ibaret olan "haram aylarda" çokça oruç tutmak.
Her pazartesi ve Perşembe günleri tutulan oruç.
Her ayın "ak günler" diye anılanonüç, ondört ve onbeşinci günlerinde tutulan oruç.
Devamlı olarak bir gün tutmayıp bir gün tutulan (gün aşırı) oruç.
Farz ve vacib namazlar ile yukarıda sıralanan nafile namaz ve oruçlardan başka -belli zaman ve mekanlara bağlanmış, Hz. Peygamber tarafından tavsiye edilmiş- bir oruç ve namaz yoktur.

Kandil ve diğer mübarek günlere bu açıdan baktığımızda doğru ve yanlış olanları şöylece özetlemek mümkündür:
Rabîulevvel ayının onikinci gecesi Sevgili Peygamberimiz’in doğum gecesi (mevlid) olarak kutlanmaktadır. Bu gün ve gecede bir kutlama, ibadet ve merasim yapılacağına dair âyet ve hadis yoktur. Bu vesile ile Peygamberimizi anmak, onun örnek hayatını ve üstün meziyetlerini hatırlamak ve hatırlatmak faydalıdır. Ancak "mevlid gecesi sebebiyle yapılanları" dine katmak, "bu sünnettir, tanımlanmış ibadettir" demek bid’at olur.

Muharrem ayının başı aynı zamanda müslümanların takvim yılbaşıdır. Hz. Peygamber’in (s.a.) Mekke’den Medine’ye göçmesi olayı bu takvime başlangıç kılınmıştır. Bu sebeple O’nun mücadelesini, hayatını, tebliğ ettiği dinin (İsam’ın) özelliklerini bu vesile ile dile getiren kutlamalar, toplantılar, anmalar yapılabilir. Bunlar özel mânada ibadet değildir, Muharrem’in 9-11. günleri tutulacak oruç dışında tavsiye edilmiş bir ibadet yoktur.

Berat gecesi belli değildir. Bunun Kadir gecesi olduğunu söyleyenlerin delilleri daha kuvvetlidir. Bu gece olduğu söylenen Şaban’ın ortasının gecesi hakkında rivayet edilmiş hadisler vardır; ancak bu hadislerin sıhhati tartışmalı olduğu gibi sağlamca olanların içlerinde "berat" kelimesi de geçmemektedir. Hz. Peygamber ve sahabe devirlerinden sonra bazı alimler ve halk bu geceyi ibadetle geçirme şeklinde bir davranış içine girmişlerdir. Bunlara göre de o geceye mahsus belli bir ibadet yoktur.

Receb ayının ilk Cuma gecesi kutlanan Reğaib gecesi hakkında sağlam bir rivayet (hadis) yoktur.
Kadir gecesi hakkında âyetler ve hadisler vardır; bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu bilinmektedir. Ancak Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğu kesin olarak bildirilmemiştir. Ramazangecelerinin tamamı Kadir olabilir. Kadir gecesine ait de bir namaz veya başka bir belli ibadet yoktur.

Mi’rac Hz. Peygamber’e büyük bir ihsan, eşsiz bir armağandır; ümmetinin de bundan büyük bir nasibi vardır. Mi’rac gecesi Hz. Peygamber’i, başta mirac olmak üzere genellikle mucizeleri, o gece armağan edilen namaz ibadetinin önemini, İsra sûresini ve orada geçen dini, ahlaki hükümleri anmak, anlatmak, temsil etmek elbette yararlıdır ve yapılmalıdır. Ancak gerek bunları ve gerekse başka meşru şeyleri yapmak "miraç gecesine mahsus" bir sünnet, bir ibadet değildir; böyle anlaşılırsa dine ekleme yapılmış olur.

Konuya Bir Cevap Yazın

  • 14 Kayıtlı Üye
  • 66282 Konu
  • 160 Cevap
  • Son Üye: aile