admin

24 Kasım Öğretmenler Günü İle İlgili Konuşma Metni Örneği

Bu konu admin tarafından 3 yıl önce açıldı ve Henüz Cevap Yok.
admin
admin
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 3 yıl önce
Konu Sayısı: 12501
Yanıt Sayısı: 0
22 Mayıs 2021, 2:50

24 Kasım Öğretmenler Günü İle İlgili Konuşma Metni Örneği

Lindsey
24 Kasım Öğretmenler Günü İle İlgili Konuşma Metni Örneği

Sevgili Arkadaşlar!

Harf devrimini yapan Mustafa Kemal Atatürk, yeni harflerin öğretilmesi için yazı tahtasının başına geçti. Milletimize yeni harfleri öğretmek için canla başla çalışmaya başlamıştı. Bakanlar Kurulu 11 Kasım 1928 günü yaptığı toplantıda, Ata’mıza “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanını verdi. 24 Kasım, Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Ata’mızın yüzüncü doğum yıldönümünün kutlandığı 1981 yılında, 24 Kasım’ın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanmasına karar verildi.

Öğretmenler gününde, öğretmenlerimizin değerini, sorunlarını ve hizmetlerini hatırlar, onların emeklerini boşa çıkarmamak için gayrete geliriz. Biliriz ki, çalışkan, dürüst ve insani değerlere sahip insanlar olmamız, öğretmenlerimize verebileceğimiz en güzel armağandır.
Öğretmenlik kutsal bir meslektir. Sevgi dağıtıp içimizi aydınlatan öğretmenler bizi doğruya yöneltir, bilgili kişiler olmamız için çaba gösterirler. Dünyayı tanıtırlar bize. Gerçeği, daima gerçeği, yeniliği, gelişmeyi ve bilimi anlatırlar. Yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur, doğruluk, dürüstlük ve yardımseverlik gibi evrensel değerlere ulaşmamızı sağlarlar. Bize anne olurlar, baba, kardeş ve arkadaş olurlar.

Dünyanın en saygın insanları olan, siz öğretmenlerimin huzurunda saygı ile eğilirim. Geleceğimiz, gözlerinizde gördüğümüz ışıltılar gibi aydınlık olsun!


—>: 24 Kasım Öğretmenler Günü İle İlgili Konuşma Metni Örneği

Hayat…
Öğretmenler Günü [24 Kasım] ile ilgili çok güzel bir yazı

Eskiden öğretmene "Muallim" öğretmen yetiştiren okula da "Muallim Mektebi" denirdi. Ülkemizde öğretmen okulu ilk kez 16 Mart 1848’de açıldı. Bir milletin milli, ahlâki ve kültürel yönden güçlü ve medeniyet bakımından kalkınmış olması öğretmenlerinin üstün çalışmalarına bağlıdır. Milli birlik ve beraberliğimizin teminatı öğretmenlerdir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde eğitime ve öğretime önem verilmiyordu. Az sayıda okul vardı cumhuriyetin ilanıyla birlikte yurdumuzun her yanına yeni yeni okullar açıldı. Okul çağında olanlar bu okullarda okumaya başladı.

Atatürk, eğitimin, öğretimin yayılmasından, yaygınlaşmasından yanaydı. 1928 yılında Arap harflerinin kaldırılıp yerine bugün kullanmakta olduğumuz Türk harflerinin kabulü tüm yurtta sevinç yarattı. Halkın yeni harfleri kısa sürede öğrenip daha çok yurttaşın okur – yazar olmasını sağlamak amacıyla yoğun bir çalışma başladı. Okuma – yazmayı yaygınlaştırmak için okul çağı dışındaki yurttaşlara okuma – yazma öğreten okullar açıldı. Bunlara Millet Mektepleri adı verildi.

Atatürk, Ulus Okulları dediğimiz Millet Mektepleri’nde yazı tahtasının başına geçerek dersler verdi. Bakanlar kurulu 11.11.1928 günü yaptığı toplantıda Ata’ya Ulus Okullar Başöğretmenliği sanını verdi. 24 Kasım Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür.

Öğrencileri, öğretmenleri okulu çok seven Atatürk yurt gezilerinde okullara uğrardı. Sınıflara girer, sıralara oturur, ders dinlerdi. Öğrencilere sorular sorardı. Öğretmenlerle konuşur, her yerde öğretmenliğin üstün bir meslek olduğunu anlatırdı.

Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda nasıl canla başla çalıştıklarını yakından izlemiştir. Yurdumuzun düşman tarafından paylaşıldığı sırada öğretmenler Öğüt Kurulları oluşturarak halka ulusal bağımsızlık, Ulusal Kurtuluş Savaşı düşüncelerini yayıyordu. Öğüt Kurulları dışında öğretmenler 14 eğitim kuruluşu ile birlikte Milli Kongre Cephesini kurdular. Milli Kongre Cephesi, düşmanların İzmir’i işgal ettikleri günlerde Sultanahmet Mitingini hazırladı. Bu mitingin konuşmacılarından çoğu öğretmenlerdi.

Başöğretmen Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda gösterdikleri etkinliği hep övmüştür. Atatürk yeni Türkiye’nin yaratılmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Atatürk "Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir." Sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde belirtmiştir.
Atatürk’ün 100. Doğum yıldönümü 1981 yılında, 24 Kasımın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırıldı.

Öğretmenler Günü’nde öğretmenin toplum içindeki yeri, değeri belirtilir. Öğretmen sorunları dile getirilir. Öğretmenler Günü’nde; eğitime, öğretime hizmet etmiş, saygınlık kazanmış öğretmenler anılır. Gençlerin yetişmesindeki katkıları anlatılır. Mesleğe yeni giren öğretmenler 24 Kasımda Öğretmen Andı içerek göreve başlarlar.

Öğretmen; yapıcı ve yaratıcıdır. İnsan haklarına saygılıdır. Öğretmen özverili, çevreye güven ve inanç veren, içi insan sevgisiyle dolu bir kişidir. Atatürk; "Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır." demekle öğretmene yüklediği sorumluluğu ve değeri anlatmıştır.

Öğretmenler sevgi dağıtır. İçimizi aydınlatır. Bizi doğruya yöneltir. Bilgili kişiler olmamız için çaba gösterir. Dünyayı tanıtır. Öğretmen her alanda yeniliği, yenileşmeyi savunur. Gerçekleri anlatır.

Bize doğruyu, güzeli, iyiyi, mertliği, milli duyguları ve Atatürk ilkelerine bağlılığı öğreten öğretmenlerimizdir. Biz onların eseriyiz. Sıhhatini, nefesini, enerjisini, gençlik yıllarının hepsini bizim için harcar. Beceri ve yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur. Kısaca analar doğurur, öğretmenler yetiştirir. Bizleri ham bir madde olarak ele alan öğretmenler, üzerimizde titiz, dikkatli ve sabırlı çalışmalar yaparak bizi şekillendirirler. Duygularımıza, ruhumuza, fikirlerimize ve hayata bakışımıza en güzel desenleri verirler.


—>: 24 Kasım Öğretmenler Günü İle İlgili Konuşma Metni Örneği

Hayat…
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

İnsan, dünyaya geldiğinde, daha bebek iken gözlerini açar açmaz çevresindekilerini hissetmeye çalışır. Yemeği, içmeyi, emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı ve konuşmayı öğrenir. Kendisini ve çevreyi algılamaya çalışır. Tüm bunlara karşın yine de yardıma muhtaçtır.

İnsanın yaşamdaki ilk yardımcıları anne, baba, abla, ağabey, nine ve dedesidir. Büyüyüp gelişen çocuk bilgilenme sürecine girer. Bu nedenle aile içi eğitim ve öğretim yetersiz kalır. Çocuğun bu döneminde ihtiyaç duyduğu bilgileri, ancak okulda öğretmen klavuzluğuda sistemli bir eğitimle olacağı ve yönlendirileceği somut olarak ortaya çıkmıştır.Okulun ve öğretmenin devreye girmesiyle ailenin de bu konuda sorunu çözülür.

Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir.
Eğitim sorunlarını çözen uluslar; kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanında da kalkınmış ve ilerlemiştir. Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkumdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir.

Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, yön veren ve yaşam hazırlayan kimsedir. Öğretmenler gününün amacı öğretmenin toplumdaki yeri ve rolü önemi ve değeri nedir, sorunlarını belirlemek ve öğretmeni olması gerekli yüce oruna oturtmaktır. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır. İşte, Öğretmenler Günü, bu fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür.

Öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için bu günü fırsat bilmeli ve bu duygularla, onların ellerini öpmeliyiz. Okulu bitirip hayata atıldığımız zaman, bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret etmek ya da bir telefon, kart veya mektupla hatırlarını sormak onlar için en büyük ve en değerli armağan olacaktır.

Öğretmenler Gününün Kısa Tarihçesi
Türkler, ilk önceleri Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardır.
8. Yüzyıldan itibaren, İslamiyetin kabul edilmesiyle birlikte Uygur alfabesi bırakılarak Arap alfabesine geçilmiştir.

Kurtuluş Savaşı’nı kazandıktan sonra, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’i kuran ulu önder Atatürk, askeri ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda birçok yeniliği başlatmıştır. Bu yeniliklerden biri de, 1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 1353 sayılı kanunla, Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin kabulü olmuştur.
Bu tarihten itibaren yeni harflerin öğrenilmesi ve okur yazar sayısının artırılması konusunda büyük bir seferberlik başlatılmıştır.

24 Kasım 1928 tarihinde açılan, Millet Mektepleri’nde, yaşlı, genç, çocuk, kadın… herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir.

Millet Mektepleri’nin açılışı ve Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

Konuya Bir Cevap Yazın

  • 14 Kayıtlı Üye
  • 66282 Konu
  • 160 Cevap
  • Son Üye: aile