Derin

Türkiyede Yok Olma Tehlikesi Altındaki Bitkiler

Bu konu Derin tarafından 3 yıl önce açıldı ve Henüz Cevap Yok.
Derin
Derin
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 3 yıl önce
Konu Sayısı: 8491
Yanıt Sayısı: 0
20 Mayıs 2021, 9:57

Türkiyede Yok Olma Tehlikesi Altındaki Bitkiler

ince sızım
Türkiyede Yok Olma Tehlikesi Altındaki Bitkiler

Türkiye’de Biyolojik Çeşitlilik ve Yok Olma Tehlikesi Altındaki Türler

Türkiye toprakları, yeraltı ve yerüstü suları, madenler, ormanlar, enerji kaynakları, bitkisel ve hayvansal gen kaynakları gibi doğal kaynak*ların zenginliği nedeniyle çok eski tarihlerden bu yana pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış ve hatta dünyada ilk tarım faaliyetlerine sahne ol*muş olan "verimli hilal bölgesi" olarak adlandırılan bir alanın da içinde yer almaktadır.

Farklı iklim ve toprak koşullarının etkisi, 4. Jeolojik zamanda yaşanan iklim değişiklikleri, kıtalar arasında köprü olması gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan çeşitli yetişme ortam şartlarına sahip olan Türkiye’de oldukça zengin bitki ve hayvan toplulukları görülmektedir. Özellikle bitki türleri açısından oldukça zengin olan Türkiye’nin florasında yakla*şık 9 000 bitki türü bulunmakta ve bunlardan 3000 civarındaki bir bölü*mü endemik niteliktedir. Bu değerleri florasında yaklaşık 12000 bitki tü*rü bulunan ve bunlardan sadece 2500 civarındaki bir bölümünün endemik türlerden ibaret olduğu Avrupa kıtasının tamamı ile karşılaştı*rıldığında Türkiye’nin bitki türleri açısından ne kadar zengin bir ülke ol*duğu görülmektedir. Diğer yandan, Türkiye bitkisel gen kaynaklarının zenginliği açısından Avrupa’da 9. sırada yer almaktadır. Türkiye’nin beş mikro gen merkezi ve bu alanlarda bulunan bazı bitki türleri şöyledir.

a) Trakya-Ege Bölgesi: Buğday, mercimek, nohut, fiğ.
b) Güney Doğu Anadolu Bölgesi: Kaplıca, gernik, yem bitkileri, ye*meklik baklagiller
c) Samsun, Tokat-Amasya Yöreleri: Fasulye,, mercimek, bakla, baklagil yem bitkileri
d) Kayseri Yöresi: Mercimek, nohut, yonca, korunga
e) Ağrı Yöresi: Baklagil yem bitkileri

Yukarıda verilen örneklerden de görüleceği üzere, dünyada insan ve hayvan beslenmesinde önemli yer tutan bitkilerin gen merkezi Türki*ye’dir. Buradan da anlaşılacağı gibi, genetik kaynakların korunması ve kullanımına ilişkin çalışmalar Türkiye için stratejik öneme sahiptir. Ayrı*ca, doğal kaynakları korurken, aynı zamanda bunları ülke ekonomisine kazandırma çalışmalarının yapılması gerekliliği de unutulmamalıdır. Çünkü, insanoğlu dünyaya gelişinden bu yana doğal kaynaklan sosyo*ekonomik ihtiyaçlarını temin etmek ve gelişme düzeyinin yükseltmek için birincil kaynak olarak kullanmış ve bu kaynaklar tarım, endüstri, tıp ve eczacılık gibi birçok alana kaynak oluşturmuştur. Örneğin; tıpta ve eczacılıkta penisilin (bakterilere karşı), vinkristin ve vinblastin (kansere karşı), kinin (sıtmaya karşı), morfin, kodein, reserpin, digostin gibi bir*çok ilacın yapımında kullanılmak üzere 5 000 bitki türü kullanılmakta*dır. Ayrıca çivit, meyan kökü, kökboyası, hava civa otu, centiyan gibi birçok bitki tutkal, balmumu, boya, reçine, yağ, böcek ilacı gibi endüstri ürünlerinin üretiminde kullanılmaktadır. Bunun yanında Türkiye’nin doğal ortamında yetişen kar çiçeği, siklamen, kardelen gibi bazı bitkiler doğadan toplanarak süs amaçlı olarak kullanılır. Ayrıca, otlatma ve yem amaçlı olarak ayrık, koyun yumağı, korunga, yonca, kekik, gazel boynu*zu, yavşan gibi birçok bitkiden yararlanılmaktadır.

Elbette ki bitkisel gen kaynaklarının stratejik önemi bu kadarla sınırlı değildir. Ekosistemlerdeki işleyişin eksilten geri bildirimler mekanizma*sına uygun olarak sürdürülmesini sağlamak, kültürel ve doğal mirasın herhangi bir parçasının bozulması veya yok olmasının Türkiye için za*rarlı bir yoksullaşma sebebi olmasına engel olmak, bu doğal kaynakları gelecek nesiller için estetik, kültürel, bilimsel ve özgün değerde doğal bir miras olarak aktarmak gibi birçok neden yüzünden her geçen gün daha da değer kazanmaktadır.

Konuya Bir Cevap Yazın

  • 14 Kayıtlı Üye
  • 66282 Konu
  • 160 Cevap
  • Son Üye: aile